Translation of "Hayatları" in English

0.003 sec.

Examples of using "Hayatları" in a sentence and their english translations:

İnsanların hayatları kısadır.

The lives of people are short.

Onların harika hayatları vardı.

They had wonderful lives.

Hayatları kurtarmak için buradayız.

We're here to save lives.

İçindeki gizli hayatları ortaya çıkarabiliyoruz.

...and reveal secret lives within...

Onlar hayatları için mücadele ediyor.

They're fighting for their lives.

Küçük çocukların hayatları korku dolu.

The lives of little children are full of fears.

İkincisi, kendi hayatları, olumsuz düşünce şekilleri

secondly, having insights about your life -

Sami ve Leyla hayatları için savaşıyorlardı.

Sami and Layla were fighting for their lives.

Lincoln'un ebeveynleri tüm hayatları boyunca fakir kaldılar.

Lincoln's parents remained poor all their lives.

Hayatları pahasına yangınla mücadele etmeye devam ettiler.

They went on fighting the fire at the risk of their lives.

Hayatları boyunca gurur duyacakları bir miras da olabilir.

but they can be proud of for the rest of their lives.

Tom ve Mary Boston'daki hayatları hakkındaki hikayeleri paylaştı.

Tom and Mary shared stories about their life in Boston.

Sami ve Leyla'nın birlikte muhteşem bir hayatları vardı.

Sami and Layla had a wonderful life together.

Herkes hayatları boyunca en az bir kere aşık olur.

Everybody falls in love at least once in their lives.

Evlendiler, çoluk çocuk sahibi oldular ve hayatları boyunca mutlu yaşadılar.

They married, had a family and lived happily all their lives.

Doktorların yapması gereken şey hayatları kurtarmak ve ölüme karşı mücadele etmek.

What doctors should do is to save lives and fight against death.

Ay ve güneş mükemmel bir çizgi olduğunda buna tam tutulma denir.Bunlar çok nadirdir.Çoğu kişi hayatları boyunca bir tane görür.

When the Moon and Sun are in a perfect line, it is called a total eclipse. These are very rare. Most people only see one in their lifetime.