Translation of "Gidemez" in English

Tom gidemez.

Tom can't leave.

- Tom'la gidemez miyiz?
- Tom ile gidemez miyiz?

Can't we go with Tom?

Sadece gidemez miyiz?

Can't we just go?

Hiç kimse gidemez.

No one can leave.

Tom şimdi gidemez.

Tom can't go right now.

Tom sadece gidemez.

- Tom can't just leave.
- Tom can't just quit.

Tom bizimle gidemez.

Tom can't go with us.

Tom henüz gidemez.

Tom can't go yet.

Tom toplantıya gidemez.

Tom can't make it to the meeting.

Onlarla gidemez miyiz?

Can't we go with them?

Onunla gidemez miyiz?

Can't we go with him?

Şimdi gidemez miyiz?

Can't we go now?

Kendin gidemez misin?

Can't you go by yourself?

Tom dansa gidemez.

Tom can't go to the dance.

Yarın gidemez misin?

Can't you go tomorrow?

Artık bir yere gidemez.

He's not going anywhere now.

Yarın sabah gidemez misin?

Can't you go tomorrow morning?

Tom bugün alışverişe gidemez.

Tom can't go shopping today.

Hiçbir şey yanlış gidemez.

Nothing can go wrong.

Sadece biz gidemez miyiz?

Can't we just leave?

Tom yarın bizimle gidemez.

Tom can't go with us tomorrow.

Tom henüz eve gidemez.

Tom can't go home yet.

Tom şimdi eve gidemez.

Tom can't go home now.

Sadece çekip gidemez misin?

Can't you just go away?

Daha hızlı gidemez misin?

Can't you go faster?

Tom da Boston'a gidemez.

Tom can't go to Boston, either.

Tom benimle Boston'a gidemez.

Tom can't go to Boston with me.

Tom Mary'nin partisine gidemez.

Tom can't go to Mary's party.

Tom bugün okula gidemez.

Tom can't go to school today.

Bu sürü hiçbir yere gidemez...

This herd isn't going anywhere...

Onları aramak için gidemez miyim?

Can't I go and look for them?

Başka bir yere gidemez misin?

Can't you go someplace else?

Biz sadece eve gidemez miyiz?

Can't we just go home?

Tom gelecek hafta Boston'a gidemez.

Tom can't go to Boston next week.

Tom bugün bir yere gidemez.

Tom can't go anywhere today.

Artık hiçbir şey yanlış gidemez.

Nothing can go wrong now.

Başka bir şey ters gidemez.

Nothing else can go wrong.

Tom asla tekrar eve gidemez.

Tom can never go home again.

Sami o yatak odasına gidemez.

Sami can't go in that bedroom.

Bu yıl Boston'a gidemez misin?

Can't you make it to Boston this year?

Tom 2.30 sonrasına kadar eve gidemez.

Tom can't go home until after 2:30.

Bu tekne daha hızlı gidemez mi?

Can't this boat go any faster?

Tom yalnız başına bir yere gidemez.

Tom can't go anywhere by himself.

Babam bir gün bile kahve olmadan gidemez.

- My father cannot go without coffee even for a day.
- My father can't go without coffee even for a day.

Tom, bu öğleden sonra Mary'nin evine gidemez.

Tom can't go to Mary's this afternoon.

Böylece bir yere gidemez. Bu beni güvende tutar.

so that can't go anywhere. And that will keep me safe. Okay.

Her şeyi anlamak Öyleyse hiçbir şey ters gidemez!

Understand everything Well then nothing can go wrong!

O, bir bebek bakıcısı olmadığı için partiye gidemez.

She can't go to the party because she doesn't have a babysitter.

Bir insan öldükten sonra ertesi gün işe gidemez.

People can't go to work after they die.