Translation of "Gezinti" in English

0.003 sec.

Examples of using "Gezinti" in a sentence and their english translations:

Yabancılardan gezinti kabul etmeyin.

Don't accept rides from strangers.

Bir sürü gezinti yapabiliriz.

We can do lots of strolling.

Bir gezinti ister misin?

Do you want a ride?

Bir gezinti ister misiniz?

Would you like a ride?

Boston'a bir gezinti istiyorum.

I need a ride to Boston.

Gezinti için beklemek zorunda kaldım.

I had to wait for a ride.

Güneş açınca bir gezinti yapalım.

Let's go for a walk if the sun comes out.

- Sahilde gezinti yaptık.
- Sahilde yürüyüşe gittik.

We went for a walk on the beach.

Gezinti en az sekiz saat sürer.

The hike will take at least eight hours.

- Binme için teşekkürler.
- Gezinti için teşekkürler.

Thanks for the lift.

Tom Mary'ye bir gezinti teklif etti.

Tom offered Mary a ride.

Akşam yemeğinden sonra arabamda kasabanın etrafında kısa bir gezinti yaptık.

After dinner, we took a spin around town in my car.

- Sana bir gezinti önerebilir miyim?
- Seni götürebilir miyim?
- Sizi bırakabilir miyim?

- Can I give you a ride?
- Can I offer you a ride?