Translation of "Sahilde" in English

- Sahilde yaşardım.
- Eskiden sahilde otururdum.

I used to live on the coast.

- Onlar sahilde karşılaştı.
- Onlar sahilde buluştu.
- Onlar sahilde tanıştı.

They met on the beach.

Sahilde bronzlaştım.

I tanned myself on the beach.

Tom sahilde.

Tom is on the beach.

Sahilde yürüyelim.

Let's walk on the beach.

- Sahilde gezinti yaptık.
- Sahilde yürüyüşe gittik.

We went for a walk on the beach.

Grup sahilde koşuyor.

The group is running on the beach.

Geceyi sahilde geçirdiler.

They spent the night on the beach.

Tatilimi sahilde geçiriyorum.

I'm spending my holiday on the beach.

Biz sahilde oynadık.

- We played on the beach.
- We were playing on the beach.

Sahilde piknik yapamadık.

- We couldn't picnic on the coast.
- We couldn't have a picnic on the coast.
- We couldn't picnic on the beach.
- We couldn't have a picnic on the beach.

Dün sahilde eğlendik.

We had a good time at the beach yesterday.

Sahilde yürüyelim mi?

How about a walk on the beach?

Sahilde Tom'u gördük.

We saw Tom on the beach.

Sahilde bulduğuma bak.

Look what I found on the beach.

Onlar sahilde dinlendiler.

They relaxed on the beach.

Tatilimi sahilde geçirdim.

I spent my vacation at the beach.

Sahilde yürümeyi seviyorum.

I love walking on the beach.

Onlar sahilde karşılaştı.

They met on the beach.

Birkaç çocuk sahilde oynuyor.

Several children are playing on the beach.

Tiberio sahilde çevreyi dolaştı.

Tiberio took a stroll on the beach.

Çocuklar sahilde oynamayı severler.

Children like playing on the beach.

Çocuklar sahilde saatlerce oynardı.

The children would play for hours on the beach.

Sahilde kimseyi gördün mü?

Did you see anyone on the beach?

Ben sahilde voleybol oynuyorum.

I'm on the beach playing volleyball.

Bütün günü sahilde geçirdiler.

They spent the whole day at the beach.

Onlar sahilde kamp yaptılar.

They camped on the beach.

Birçok çocuk sahilde oynuyor.

Many children are playing on the beach.

Bütün günü sahilde geçirdim.

I spent the entire day on the beach.

Sahilde yürümekten hoşlanır mısınız?

Do you enjoy walking on the beach?

Ben sahilde oturmayı severim.

I love sitting on the beach.

Sahilde birkaç çift vardı.

There were several couples on the beach.

Onlar çadırlarını sahilde kurdular.

They set up their tents on the beach.

Sahilde, arkadaşlarla vakit geçirebilirim.

On the beach, I can spend time with friends.

Onlar çadırını sahilde kurdu.

They pitched their tent on the beach.

Onlar çadırlarını sahilde kurdu.

They pitched their tents on the beach.

Sahilde herkes bana güldü.

Everyone laughed at me on the beach.

Sahilde bir yürüyüş yapalım.

Let's take a walk on the beach.

Çocuklar sahilde oynamayı seviyorlar.

Children love playing on the beach.

Biz sahilde yüzmeye gittik.

We went swimming at the beach.

Sahilde yalnız olmayı sevmiyorum.

I don't like being alone on the beach.

Tom sahilde, değil mi?

Tom is at the beach, isn't he?

Tom sahilde uyumak istiyor.

Tom wants to sleep on the beach.

Bugün sahilde hava kapalı.

It's overcast at the beach today.

Sahilde kamp yapmayı sever.

He likes camping on the beach.

Sahilde bir sürü insan vardı.

- There were flocks of people on the beach.
- People gathered at the water's edge.
- There were a lot of people on the beach.

Sahilde harika bir gün geçirdik!

We spent a wonderful day at the beach!

Sahilde az sayıda kişi vardı.

There were few people on the beach.

Akşam yemeğinden sonra, sahilde yürürüm.

After dinner, I walk on the beach.

Sahilde güzel bir kabuk buldum.

- I found a beautiful shell on the shore.
- I picked up a pretty shell at the seaside.

Tom Mary ile sahilde buluştu.

Tom met Mary on the beach.

Tom sahilde çok zaman harcıyor.

Tom spends a lot of time on the beach.

Dün akşam sahilde piknik yapamadık.

We couldn't picnic on the beach yesterday.

O, sahilde deniz kabukları satar.

She sells seashells by the seashore.

Onlar bütün günü sahilde geçirdiler.

- They spent the entire day on the beach.
- They spent the whole day at the beach.

Tom sahilde kamp yapmayı sever.

Tom likes camping on the beach.

Tom sahilde bir ceset buldu.

Tom found a dead body on the beach.

Bu sabah sahilde Tom'u gördüm.

I saw Tom on the beach this morning.

Tom, Mary'yi sahilde yürürken gördü.

Tom saw Mary walking on the beach.

Tom ve ben sahilde eğlendik.

Tom and I enjoyed ourselves at the beach.

Tom sahilde çıplak ayakla koştu.

Tom ran barefoot on the beach.

Dün sahilde iyi vakit geçirdim.

I had a good time at the beach yesterday.

Tom, sahilde martı tüyü buldu.

Tom found a seagull feather on the beach.

Sahilde aşırı fazla insan vardı.

There were too many people at the beach.

Terk edilmiş sahilde yalnız yürümekten hoşlanıyordum.

I liked walking alone on the deserted beach.

Sahilde güzel bir gün daha yaşıyoruz.

We're enjoying another beautiful day here on the beach.

Tom ve Mary sahilde yürüyüş yaptı.

Tom and Mary took a walk on the beach.

Tom'la Mary sahilde oturup karşılıklı konuştular.

Tom and Mary sat on the beach and talked to each other.

Sahilde yalnız tek bir kişi gördüm.

I only saw one person on the beach.

Bir sahilde kum tanelerinin sayısı hesaplanabilir.

The number of grains of sand on a beach is calculable.

Çocuklar sahilde kumdan kaleler inşa ediyorlar.

The children are building sand castles on the beach.

Tom öğleden sonrasını arkadaşlarıyla sahilde geçirdi.

Tom spent the afternoon with friends on the beach.

Bir adam karşı sahilde balık tutuyordu.

A man was fishing on the opposite bank.

Tom sahilde bir şenlik ateşi yaktı.

Tom started a bonfire on the beach.

Bu sahilde zehirli denizanaları var mı?

Are there venomous jellyfish at this beach?

Tom ve Mary günü sahilde geçirdi.

Tom and Mary spent the day at the beach.

Tom, Mary'nin muhtemelen sahilde olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks Mary is probably at the beach.
- Tom thinks Mary is likely at the beach.
- Tom thinks that Mary is probably at the beach.

Tom, Mary'nin muhtemelen sahilde olabileceğini düşünüyor.

- Tom thinks Mary is likely at the beach.
- Tom thinks that Mary is likely at the beach.

Tom sahilde bir deniz kabuğu bulmuş.

Tom found a seashell on the beach.

Tom bütün günü sahilde geçirmek istedi.

Tom wanted to spend all day on the beach.

- Tom sahilde uyudu.
- Tom plajda uyudu.

Tom slept on the beach.

Şimdi, kendinizi sahilde duruyor halde düşünmenizi istiyorum

Now, I want you to imagine you're standing on the shore,

Veya bunun gibi sahilde koşarak zaman geçirmişsinizdir

or you've spent time running on a beach like this one,

Ama sahilde bulduklarınız gibi normal yengeçlerden değiller.

But they're not your normal sort of crabs, like you find on the beach.

Güneş batmadan önce sahilde bir yürüyüş yaptık.

We took a walk on the beach just before sunset.

Sahilde arkadaşlarla birlikte zaman geçirmek çok eğlenceli.

Spending time with friends on the beach is fun.

Tom bütün gün sahilde oturdu, kartpostallar yazdı.

Tom sat on the beach all day, writing postcards.

Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.

Tom picked up some pretty shells on the beach.

Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.

After dinner, I take a walk on the beach.

Tom sabahın erken saatlerinde sahilde oturmayı sever.

Tom likes sitting on the beach in the early morning.

Bu sabah sahilde Sami ve Leyla'yı gördüm.

I saw Sami and Layla at the beach this morning.

Tom ve ben sık sık sahilde yürürüz.

Tom and I often walk on the beach.

Tom ve ben sahilde martıları seyrederek oturduk.

Tom and I sat on the beach watching the seagulls.

Bikinili güzel kız sahilde bir göz açıcı idi.

The pretty girl in the bikini was an eye-opener on the beach.