Translation of "Geçirmeniz" in English

Bir ameliyat geçirmeniz gerekir.

You have to have an operation.

Tom'la biraz vakit geçirmeniz incitemez.

It can't hurt for you to spend a little time with Tom.

İyi bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle!

- Have a good weekend!
- Have a good weekend.

Sen ve eşin birlikte vakit geçirmeniz gerekir.

You and your spouse should spend time together.

Sizin iç geçirmeniz boşuna - Ben sizin fantezinizi yerine getirmeyeceğim.

Your sighs are in vain - I will not fulfil your fantasy.

Özgürlük sadece size verilen bir şey değil. Bunun için savaşmanız ve kendiniz ele geçirmeniz gerekir.

Freedom isn't something that's just given to you. You have to fight for it and seize it yourself.