Translation of "Güçleri" in English

0.009 sec.

Examples of using "Güçleri" in a sentence and their english translations:

Hayal güçleri yoktu.

They had no imagination.

Pazarlık güçleri kadar ödeniyor

They are paid what they have the power to negotiate,

Başkan, askeri güçleri çağırdı.

The President called out the troops.

Annemin psişik güçleri vardır.

My mom has psychic powers.

Onun özel güçleri var.

She has special powers.

Japon güçleri Birmanya'ya yürüdü.

Japanese forces marched into Burma.

Mary'nin telekinetik güçleri var.

Mary has telekinetic powers.

Tom'un süper güçleri var.

Tom has superpowers.

Mary'nin süper güçleri var.

Mary has superpowers.

Hepimizin farklı güçleri var.

We all have different strengths.

- Sanırım Mary'nin özel güçleri var.
- Mary'nin özel güçleri olduğunu düşünüyorum.

I think that Mary has special powers.

Tüm bunlarla yüzleşecek güçleri yoktu.

they just didn't have the resources to face it all.

Ebabiller güçleri yettiğince havada döner.

The swifts circle for as long as they dare.

Mary özel güçleri olduğuna inanıyor.

Mary believes she has special powers.

Bu kızın özel güçleri var.

This girl has special powers.

Tom'un gizli süper güçleri var.

Tom has hidden superpowers.

İngiliz ve Amerikan güçleri ilerlediler.

The British and American forces moved ahead.

Hücrelerin gıdayı enerjiye dönüştürme güçleri var.

The cells have the capacity to convert food into energy.

Franko'nun güçleri İspanya'da kontrolü ele geçirdi.

Franco's forces took control in Spain.

Yaratıcı insanların canlı hayal güçleri vardır.

Creative people have vivid imaginations.

Tom psişik güçleri olduğunu iddia ediyor.

Tom claims he has psychic powers.

Tom telepatik güçleri olduğunu iddia ediyor.

- Tom claims he is telepathic.
- Tom claims he's telepathic.

Bu iki küçük kız, süper güçleri ile

These two little girls with their superpowers

Japon folklöründe, bakenekolar büyülü güçleri olan kedilerdir.

In Japanese folklore, bakeneko are cats with magical powers.

Amerikan güçleri Irak'ta kendi misyonunun tamamlandığını duyurdu.

American forces announced the completion of their mission in Iraq.

Mary'nin bazı gizli süper güçleri olduğunu düşünüyorum.

I think that Mary has some hidden superpowers.

- Tom, çoğu insanı başarıyla paranormal güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, çoğu insanı başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, çoğu insanı paranormal güçleri olduğuna başarıyla ikna etti.
- Tom, paranormal güçleri olduğuna çoğu insanı başarıyla ikna etti.
- Tom, çoğu kişiyi başarıyla paranormal güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, çoğu kişiyi başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, birçok kişiyi başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, birçok kişiyi normal ötesi güçleri olduğuna başarıyla ikna etti.
- Tom, normal ötesi güçleri olduğuna birçok kişiyi başarıyla ikna etti.

- Tom successfully convinced many people that he possessed paranormal powers.
- Tom successfully convinced many people he possessed paranormal powers.

Ama onların büyük, çok büyük pazarlık güçleri var.

But they have massive, outsized negotiating power.

Tom bu kuvars kristallerinin iyileştirici güçleri olduğuna inanır.

- Tom believes that these quartz crystals have healing powers.
- Tom believes these quartz crystals have healing powers.

Dünya; ABD ve İsrail'in nükleer güçleri hakkında endişelidir.

The world is worried about the nuclear capabilities of the USA and Israel.

Japon ve Amerikan güçleri hâlâ acımasızca mücadele ediyorlardı.

Japanese and American forces were still fighting bitterly.

Verdun Savaşında, Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.

At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.

Savaşın ilk birkaç saati içinde, Birlik güçleri kazanıyorlardı.

In the first few hours of the battle, Union forces were winning.

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.

The Japanese military forces seemed too strong to stop.

Koalisyon güçleri Bağdat'daki kontrol noktasında onun arabasına ateş ettiler.

The coalition force fired at her car at the checkpoint in Bagdad.

Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.

What makes these beautiful assassins even more dangerous is their power to conceal their presence.

Görevdeki 15 yılı boyunca Erdoğan ile benzer güçleri elinde tutmuştur.

During his 15 years in office, he enjoyed similar powers now held by Erdogan.

- Belge, Manuela'ya tüm güçleri verir.
- Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir.

The document grants full powers to Manuela.

Satrançta, atağın düzenli koordinasyonu ve savunma güçleri son derece önemlidir.

In chess, harmonious coordination of attack and defense forces is of utmost importance.

Tayland ve Bangladeş gibi diğer ülkeler çoktan büyük imalat güçleri oluyorlardı.

Other countries like Thailand and Bangladesh were already becoming big manufacturing powerhouses.

El Kaide lideri Osama bin Ladin, Abd güçleri tarafından Pakistan'da öldürüldü.

- Al-Qaeda leader Osama Bin Laden has been killed by US forces in Pakistan.
- Osama bin Laden, leader of Al-Qaeda, was killed in Pakistan by American troops.

General Mack'in Ulm'deki güçleri üzerindeki tuzağı kapatan parlak bir eylem kazandığında doğrulandı

closed the trap on General Mack’s forces at Ulm.

Aynı şekilde, sıradan insanların böylesine lüks malları satın almaya parasal güçleri yetemez.

As it is, ordinary people cannot afford to purchase such luxuries.

Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.

In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.

Ukrayna güvenlik güçleri bu iki önemli kenti birbirinden ayırmak amacıyla Donetsk ve Luhansk arasındaki kasaba ve köyleri işgal etmeye çalışıyorlar.

The Ukrainian security forces are trying to occupy the towns and villages between Donetsk and Luhansk in order to cut off those two important cities from each other.

Evsiz bir adam ve üç yaşında bir erkek çocuğu Batman'in süper güçleri olup olmadığı hakkında bir saat tartıştı, ki o sahip değil.

A homeless man and a three-year-old boy argued for an hour about whether or not Batman has superpowers, which he does not.

Karanlıkta korkunç şekiller göreceksin, kötü sesler kulağına fısıldayacak, fakat sana zarar vermeyecekler, çünkü küçük bir çocuğun saflığına karşı cehennem güçleri üstün gelemez.

You will see fearful shapes in darkness, and wicked voices will whisper in your ear, but they will not harm you, for against the purity of a little child the powers of Hell cannot prevail.