Translation of "Süper" in German

Süper bulaşıcı.

Sehr ansteckend.

Süper markette idim.

Ich bin zum Supermarkt gegangen.

Bu süper kolay.

Das ist supereinfach.

O süper kolay!

Das ist kinderleicht!

Bugün süper görünüyorsun.

Du siehst heute atemberaubend aus.

Kimliğim, benim süper gücüm.

Meine Identität ist meine Superpower.

Gözde süper kahramanın kimdir?

Wer ist dein Lieblingssuperheld?

Tom bir süper kahramandır.

Tom ist ein Superheld.

Tom'un süper güçleri var.

Tom hat Superkräfte.

Mary'nin süper güçleri var.

Maria hat Superkräfte.

O, süper bir iş yapıyor.

- Er macht einen super Job.
- Er macht seine Arbeit hervorragend.

- Süper markete gittim.
- Süpermarkete gittim.

Ich bin zum Supermarkt gegangen.

Tom süper bir iş yapıyor.

Tom macht einen super Job.

Tom bir süper markette çalışmaktadır.

Tom arbeitet in einem Supermarkt.

Tom süper akıllı bir sincap.

Tom ist ein superintelligentes Eichhörnchen.

Tom'un gizli süper güçleri var.

Tom hat geheime Superkräfte.

...hayatta kalmak için süper duyular gerekir.

...dass man nur mit Supersinnen überlebt.

- Çok güzel, değil mi?
- Süper olay.

- Wie geil ist das denn?
- Wie cool ist das denn?

Bu havalı değil. Bu süper havalı!

Das ist nicht cool. Das ist hypercool!

- Tom süper.
- Tom harika.
- Tom müthiş.

Tom ist super.

Tom'un en sevdiği süper kahraman Batman'dır.

Toms Lieblingssuperheld ist Batman.

Tom'un en sevdiği süper kahraman Supermen'dir.

Toms Lieblingssuperheld ist Superman.

- Tom çok mutlu.
- Tom süper mutlu.

Tom ist überglücklich.

Süper iletken mıknatıslar, yoğun manyetik alanlar üretebilir.

Supraleitende Magnete können Magnetfelder erzeugen.

Sincap adamın süper gücü bir sincaba dönüşebilmesidir.

Die übermenschliche Fähigkeit des Eichhörnchenmannes besteht darin, dass er sich in ein Eichhörnchen verwandeln kann.

Mary'nin bazı gizli süper güçleri olduğunu düşünüyorum.

Ich glaube, Maria verfügt über geheime Superkräfte.

Mary'nin en sevdiği süper kahraman Sincap Kız'dır.

Marias Lieblingssuperheldin ist die „Eichkatze“.

Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.

Wenn der Mond wieder heller wird, verlieren Supersinne an Wirksamkeit.

Hani evde oynadığımız süper Mario'lu atari var ya

Sie wissen, wir haben einen Super-Mario-Vorfahren, den wir zu Hause spielen

Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.

Russland hatte sich als eine zweite Supermacht erwiesen.

Ben sadece süper yumuşak tuvalet kağıdı satın alırım.

Ich kaufe nur ganz weiches Toilettenpapier.

Tom, süper sevimlisin ama sen aynı zamanda aptalsın.

Tom, du bist supersüß, aber du bist auch dumm.

Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

Das Mädchen verbringt Stunden mit dem Zeichnen von Superheldengeschichten.

Harika olduğunu düşünüyorlar, herkes "Süper şarkı, tam da bu

Sie finden es großartig, alle sagen: "Super Song, genau das Richtige, lasst uns in

Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır.

Was du über Batman wissen musst, ist dies: Er ist ein Superheld.

Ben normal bir kızım. Benim herhangi bir süper gücüm yok.

Ich bin ein normales Mädchen. Ich habe keine Superkräfte.

Kıtalar yaklaşık 250 milyon yıl önce Pangea adında bir süper kıtayı oluşturmak için bir araya geldiler.

Vor etwa 250 Millionen Jahren vereinigten sich die Kontinente zu einem Superkontinent namens Pangea.

Tom'un sincabı süper akıllıdır. Tom'unkilerden üç kat daha yüksek bir IQ'sü var ve onu evcil hayvan olarak görüyor.

Toms Eichhörnchen ist superintelligent. Es hat einen dreimal so hohen IQ wie Tom – und erachtet ihn als sein Haustier.

Tom bu aralar çiğ vegan beslenmeye başlamış. İnsanlara bunun ne kadar süper bir şey olduğu konusunda devamlı atıp tutuyor.

Tom hat vor kurzem angefangen, sich rohvegan zu ernähren, und hält regelmäßig Volksreden, wie toll das doch ist.