Translation of "Gözlüksüz" in English

- Gözlüksüz okuyamam.
- Gözlüksüz okuyamıyorum.

- I cannot read without glasses.
- I can't read without glasses.

Annem gözlüksüz okuyamaz.

My mother can't read without glasses.

Tom gözlüksüz okuyamıyor.

Tom can't read without glasses.

Gözlüksüz oldukça iyi görebiliyorum.

I can see pretty well without glasses.

Gözlüksüz hiçbir şey göremez.

He can see nothing without his glasses.

Tom hâlâ gözlüksüz okuyabiliyor.

Tom can still read without glasses.

O gözlüksüz hiçbir şey göremiyor.

- He can see nothing without his glasses.
- He cannot see anything without his glasses.

Hiç Tom'u gözlüksüz gördün mü?

Have you ever seen Tom without his glasses on?

Tom'u hiç gözlüksüz gördün mü?

Have you ever seen Tom not wearing glasses?

O, gözlüksüz hiçbir şeyi göremez.

He can't see anything without glasses.

Tom gözlüksüz bir şey göremiyor.

- Tom can't see anything without his glasses.
- Without his glasses, Tom can't see anything.

Tom'u daha önce gözlüksüz gördün mü?

Have you seen Tom without glasses before?

Tom Mary'nin gözlüksüz okuyamadığını sandığını söyledi.

Tom said that he thought Mary couldn't read without glasses.

- Gözlüksüz o hemen hemen kördür.
- Gözlük olmadan o âdeta kördür.

Without her glasses she was as good as blind.

İnsan gözlüksüz bir şey göremediğinden, gözlüğü yokken gözlük araması çok sinir bozucu bir şey.

It's very frustrating to try to find your glasses when you can't see anything without glasses.