Translation of "Görüş" in English

0.014 sec.

Examples of using "Görüş" in a sentence and their english translations:

Hedef görüş alanında.

The target is in sight.

Maalesef görüş alanım daraldı.

I'm afraid my visual field has narrowed.

Görüş yeteneğim bozulmaya başlıyor.

My eyesight is beginning to fail.

Yeni bir görüş sunuldu.

A new argument was presented.

Kendi görüş hakkınız yok!

You do not have a right to your own opinion!

İkinci bir görüş alalım.

Let's get a second opinion.

İkinci bir görüş istiyorum.

I want a second opinion.

İkinci bir görüş istiyoruz.

We want a second opinion.

Dersten sonra benimle görüş.

Meet me after class.

Onları görüş alanımdan çıkarın.

Get them out of my sight.

Bu bir görüş meselesi.

That's a matter of opinion.

Tom'la görüş alışverişinde bulundum.

I compared notes with Tom.

O, açık görüş içinde.

It's in plain sight.

Görüş bu noktada ayrıldı.

Opinion is divided on this point.

Belki bu görüş doğrudur.

Maybe this opinion is correct.

Büyük bir görüş değildi.

It wasn't much of a view.

İkinci bir görüş istedim.

I wanted a second opinion.

Bence bu yanlış bir görüş.

I think that's wrong.

Tasarıya karşı çok görüş vardı.

There was much argument against the bill.

Görüş, açıklamanın ötesinde görkemli oldu.

The sight was indescribably splendid.

Herkesin kendi görüş hakkı vardır.

Everyone is entitled to his own opinion.

Kötü bir görüş yeteneğim var.

- I have weak sight.
- I have bad eyesight.

Sadece ikinci bir görüş istiyoruz.

We just want a second opinion.

İkinci bir görüş alabilir miyim?

Can I get a second opinion?

Bizzat git ve onunla görüş.

Go and see him in person.

Onun hakkında görüş bildirmek istemiyor.

She doesn't want to express an opinion about him.

Benden herhangi bir görüş almayacaksın.

You won't get any argument from me.

O kişisel bir görüş mü?

Is that a personal opinion?

Özel bir görüş alabilir miyim?

Can I have a private opinion?

İkinci bir görüş almak istiyorum.

I'd like to get a second opinion.

O sadece kişisel bir görüş.

- That's just a personal opinion.
- This is just a personal opinion.

Görüş farklılıkları işbirlikçi projede kaçınılmazdır.

Differences of opinion are inevitable in a collaborative project.

O çok iyimser bir görüş.

That's a very optimistic view.

Başka bir görüş almak istiyorum.

I'd like to get another opinion.

İki görüş, birinden daha iyidir.

Two opinions are better than one.

Herhangi bir görüş takdirle karşılanacaktır.

Any insight would be appreciated.

İkinci bir görüş istiyor musun?

Do you want a second opinion?

Tom'la gidip yüz yüze görüş.

Go and see Tom in person.

Görüş olarak birbirimizden hafifçe ayrılıyoruz.

We had a slight difference of opinion.

Senden de bir görüş almak istedim,

And I wanted to get a sense from you,

Ve sadece farklı bir görüş duymayın,

And don't just hear another viewpoint --

Ancak 13 yıldır, görüş kaybından dolayı

but she hasn't been able to fully see it for 13 years

Spor buna karşıt bir görüş sunuyor.

Now, the contrasting view comes out of sports.

Sınırlı görüş nedeniyle yolculuk zor olabilir.

Due to limited visibility navigation may be difficult.

Uçak biraz sonra görüş mesafesinden çıktı.

The airplane soon went out of sight.

- Fikir ayrılığı yaşadık.
- Görüş ayrılığı yaşadık.

We had a difference of opinion.

Tom'un sol gözünde görüş kaybı var.

Tom has lost sight in his left eye.

Penguenlerin gözleri sualtı görüş için uyarlanmıştır.

Penguins' eyes are adapted for underwater vision.

Sabahleyin geri gel ve bizimle görüş.

Come back and see us in the morning.

Her şey bir görüş meselesi değildir.

Not everything is a matter of opinion.

İşte buna geri görüş ön yargısı denir.

Well, this is the so-called hindsight bias.

Bilinen bir görüş, kendinize güvenerek konuşmanız gerektiğidir.

The conventional wisdom is that you speak with confidence.

Bu gösteride, tüm görüş seviyelerinden insanları alıp

in this show, I take people of all vision levels

Görüş kaybolunca... ...başka bir duyu devreye girer.

As sight disappears, another sense takes over.

Personel toplantıda samimi bir görüş alışverişinde bulunmuştur.

The staff exchanged frank opinions in the meeting.

Tasarının lehinde ve aleyhinde çok görüş vardı.

There was much argument for and against the bill.

Bu konuda bir görüş birliğine varabilir miyiz?

Can we reach a consensus on this issue?

Görüş yoğun siste ciddi olarak sınırlı idi.

Visibility was severely restricted in the heavy fog.

Şu anda, yine de görüş birliğine varılmalı.

At present, consensus has yet to be reached.

Güzellik bir görüş meselesidir ama çirkinlik evrenseldir.

Beauty is a matter of opinion but ugliness is universal.

Bu görüş, son bilimsel keşifler tarafından destekleniyor.

This view is supported by recent scientific discoveries.

- Gemi yakında öründü.
- Gemi yakında ortaya çıktı.
- Gemi yakında görüş alanına girdi.
- Gemi yakında görüş açısına girdi.

The ship soon came into view.

Ve bu bölüm en net görüş keskinliğine sahip.

and this is the part that has the sharpest visual acuity,

Görüş mesafesi ince tabakalı sabah sisiyle zorlaşmış durumda.

The visibility is hampered by the low hanging morning mist.

İşte burada çok çok farklı iki görüş var.

So there are two very, very different visions here.

- Git ve doktorla görüş.
- Git ve doktora görün.

Go and see the doctor.

Lütfen tüm görüş ve önerilerinizi Tom Jackson'a gönderin.

Please send all comments and suggestions to Tom Jackson.

Görüş alanım eskisi kadar geniş değil gibi görünüyor.

- I'm afraid my visual field has narrowed.
- It seems my field of vision is not as wide as it used to be.

Aramızdaki görüş açısında bir fark var gibi görünüyor.

There seems to be a difference in outlook between us.

Bazı insanlar havuç yemenin görüş yeteneğinizi geliştireceğini söylüyor.

Some people say that eating carrots will improve your eyesight.

Ve geri görüş önyargısı geçmiş gerçeklik hakkındaki hafızamızı değiştirir.

and the hindsight bias changes our memory of the past reality.

En son çıkmış gece görüş gözlüklerini mi almak istiyor?

they want to take the latest night-vision goggles?

Yaşlı bir askeri adamda bir görüş değişikliği neredeyse bilinmiyor.

A change of opinions is almost unknown in an elderly military man.

- Bu fikir tartışılabilir.
- Bu görüş ihtilaflıdır.
- Bu düşünce tartışmalıdır.

This idea is controversial.

Tom daha iyi bir görüş için ön sırada oturuyor.

Tom sits in the front row for a better view.

Yine de renkler her yerde ve görüş ile algımızı etkiliyorlar.

Nevertheless, they're everywhere and affect our visuals and perceptions.

Bir şeyin iyi bir fikir olup olmadığı bir görüş meselesidir.

Whether something is a good idea or not is a matter of opinion.

Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.

Superior vision and maneuverability give hawks and falcons the advantage in the day.

Ölüm sadece bir ufuktur. Ve bir ufuk sadece görüş alanımızın sınırıdır.

Death is only a horizon. And a horizon is just the edge of our field of view.

Ne yazık ki, birçok Rus vatandaşı Kiev'de olanlar hakkında yetersiz görüş sahibidir.

Unfortunately, many Russian citizens have an inadequate conception of what is happening in Kyiv.

- Gözlükleri sayesinde çok net görüyor.
- Gözlükleri ona çok net bir görüş sağlıyor.

Her glasses let her see with twenty-twenty vision.

İkinci bir görüş istiyor musunuz? Derhal buraya gelmesi için başka bir doktor çağırabilirim.

Do you want a second opinion? I can get another doctor to come here right away.

Ölüm sadece bir ufuktur ve bir ufuk bizim görüş limitimiz hariç hiçbir şeydir.

Death is only a horizon, and a horizon is nothing save the limit of our sight.

Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun.

The whereabouts of Ken's notorious dog is an issue well beyond Ken's ken.

Biyologlar arasındaki genel görüş, yerli olmayan türlerin aksi ispatlanmadıkça yıkıcı olduğunun varsayılması gerektiğidir.

The prevailing view among biologists is that non-native species should be presumed to be destructive unless proven otherwise.

Bir milyarder haline gelen bir girişimci olan Elon Musk hakkında bir çok görüş var

There are many opinions about Elon Musk, an entrepreneur who has become a billionaire