Translation of "Felaketin" in English

Biz başka bir felaketin eşiğindeyiz.

We're on the verge of another catastrophe.

Felaketin sebebini ilk biz açıklayacağız.

We will first describe the cause of the catastrophe.

Başka bir felaketin vuku bulacağından endişe duyuyorlar.

They are apprehensive that some further disaster might occur.

Yokluğunda ani ve korkunç bir felaketin meydana geldiği çok açıktı.

It was only too clear that some sudden and terrible disaster had occurred during his absence.

Tom felaketin ortasında her zaman hakkında gülecek bir şey bulan kişi türüdür.

Tom is the kind of person that, in the midst of disaster, always finds something to laugh about.