Translation of "Fırında" in English

0.010 sec.

Examples of using "Fırında" in a sentence and their english translations:

Ekmek fırında.

- Bread's in the oven.
- The bread is in the oven.

Ekmek fırında pişiyor.

- The bread's baking in the oven.
- The bread is baking in the oven.

Fırında kurabiyeler var.

There are cookies in the oven.

Pasta hâlâ fırında.

The cake is still in the oven.

Fırında ekmek var.

There's bread in the oven.

Ekmek bir fırında pişirilir.

Bread is baked in an oven.

Suyu bir fırında kaynatıyorsun.

You boil water in an oven.

Akşam yemeğinizi fırında bıraktım.

I have left you your dinner in the oven.

Fırında çalışan kız şirin.

The girl who works at the bakery is pretty.

Fırında bir şeyim var.

I've got something in the oven.

Fırında kızartılmış tavuğu severim.

I like roast chicken.

Fırında çalışan kız sevimlidir.

The girl who works at the bakery is cute.

Fırında bir pastam var.

I've got a cake in the oven.

Tom bir fırında çalışırdı.

Tom used to work in a bakery.

Birisi fırında şemsiyemi çaldı.

Someone stole my umbrella at the bakery.

Fırında bir kekim var.

I have a cake in the oven.

Ben bir fırında çalışıyorum.

I work at a bakery.

Tom fırında patates yedi.

Tom ate a baked potato.

Keki fırında fazla tutmuşsun.

You left the cake in the oven too long.

Mikrodalgalar fırında yemeğe nüfuz eder.

Microwaves penetrate the food in the oven.

O fırında çalışan kız sevimli.

The girl who works at that bakery is cute.

Her gün fırında pişirir misin?

Do you bake every day?

Bir fırında öğle yemeği yedim.

I had lunch at a bakery.

Pizzanın sıcak fırında pişirilmesi gerekir.

Pizza needs to be cooked in a hot oven.

Fırında çalışan genç kadın güzeldir.

The young woman who works at the bakery is pretty.

Tom artık bir fırında çalışıyor.

Tom now works at a bakery.

Tom'un fırında pişirdiği kek lezzetliydi.

- The cake that Tom baked was delicious.
- The cake Tom baked was delicious.

Fırında bir şeyler pişirmek keyiflidir.

Baking is fun.

Fırında ne kadar kalması gerekiyor?

How long does it have to be in the oven?

Sanırım fırında biraz artık pizzam var.

I think I have some leftover pizza in the fridge.

O fırında kekler nasıl pişirilir bilir.

She knows how to bake cakes.

Tom bir zamanlar bir fırında çalıştı.

Tom once worked at a bakery.

Ne kadar süre onu fırında bırakmalıyız?

How long should we leave it in the oven?

Önceden ısıtılmış fırında 1 saat pişir.

Bake in the preheated oven for 1 hour.

O, ekmeği ve pastaları fırında pişirdi.

She baked bread and cakes in the oven.

Pizza, odun ateşli bir fırında pişti.

The pizza was cooked in a wood-fired oven.

Bu Tom'un fırında pişirdiği bir pasta.

This is a pie that Tom baked.

O, çok eski bir fırında ekmek pişirir.

He bakes bread in a very old oven.

O fırında nasıl bir kek pişirileceğini bilir.

She knows how to bake a cake.

Tom çok gençken fırında pişirmekle ​​ilgilenmeye başladı.

Tom became interested in baking when he was very young.

Fırında kızartılmış tavuk, benim en sevdiğim yemeklerden biridir.

Roast chicken is one of my favorite dishes.

Hey, duydun mu? Susan'ın fırında bir kurabiyesi var.

Hey, did you hear? Susan has a bun in the oven.

Hala part time olarak bir fırında mı çalışıyorsun?

You're still working part time at a bakery?

Tom Mary'nin doğum günü için fırında kek yaptı.

Tom baked a cake for Mary's birthday.

- Tom bir fırında çalışıyor.
- Tom bir pastanede çalışıyor.

Tom works in a bakery.

Dün yeni bir mikrodalga fırında biraz lezzetli balık hazırladık.

Yesterday we prepared some delicious fish in a new microwave.

Krakerler ekmeğin pişirildiği gibi aynı şekilde bir fırında pişirilir,

Crackers are baked in an oven, much the same way as bread is.

Her hafta fırında iki ya da üç somun ekmek pişiririm.

I bake two or three loaves of bread every week.

Sen hiç onları kızartma yerine patateslerini fırında pişirmeyi düşündün mü?

Have you ever thought about baking your potatoes instead of frying them?

Tom Mary'nin bir yumurtayı mikrodalga fırında nasıl pişireceğini kendisine öğretmesini istedi.

Tom asked Mary to teach him how to poach an egg in a microwave oven.

Daha sonra, önceden 175ºC'ta ısıtılmış bir fırında yaklaşık 1 saat boyunca pişir.

Afterward, bake in oven preheated to 350ºF for about 1 hour.

Pasta şimdi fırında ve yaklaşık on dakika içinde dışarı çıkmaya hazır olmalı.

The cake is in the oven now and it should be ready to come out in about ten minutes.

"Akşam yemeğinde ne yedin?" "Izgara karides ve pirinç erişte üzerinde sarımsak soslu fırında pişmiş kabak."

"What did you have for dinner?" "Grilled shrimp and baked zucchini with garlic sauce over rice noodles."