Translation of "Bıraktım" in English

0.009 sec.

Examples of using "Bıraktım" in a sentence and their english translations:

Bıraktım, bırakmadım.

I quit, I did not quit.

İşimi bıraktım.

I quit my job.

Koleji bıraktım.

I dropped out of college.

Gülmeyi bıraktım.

I stopped laughing.

Bunu bıraktım.

I left this.

Okulu bıraktım.

I quit school.

Kazmayı bıraktım.

I stopped digging.

Konuşmayı bıraktım.

I stopped talking.

Sigarayı bıraktım.

I've quit smoking.

Kalemimi bıraktım.

I put down my pen.

Saatimi evde bıraktım.

- I've left my watch at home.
- I left my watch at home.

Bira içmeyi bıraktım.

I'm off beer.

Şemsiyemi takside bıraktım.

I left my umbrella in the cab.

Anahtarımı odamda bıraktım.

I left my key in my room.

Çantamı geride bıraktım.

I left my purse behind.

Parayı ona bıraktım.

I left the money with him.

Eldivenlerimi kütüphanede bıraktım.

I left my gloves in the library.

Anahtarlarımı arabada bıraktım!

I left my keys in the car!

Anahtarı odada bıraktım.

I left the key in the room.

Tedbiri elden bıraktım.

I let my guard down.

Ben kovulmadım. Bıraktım.

I wasn't fired. I quit.

Şemsiyemi trende bıraktım.

I left my umbrella on the train.

Şemsiyeni otobüste bıraktım.

I left your umbrella on the bus.

Çantamı otobüste bıraktım.

I left my briefcase on the bus.

Tom'u yüzüstü bıraktım.

I've let Tom down.

Bir mesaj bıraktım.

I left a message.

Çantamı burada bıraktım.

I left my bag here.

Gitarımı ofisinde bıraktım.

I left my guitar in your office.

Ceketimi sınıfta bıraktım.

I left my jacket in the classroom.

Anahtarlarımı masada bıraktım.

I left my keys on the table.

Telefonumu arabada bıraktım.

I left my phone in the car.

Kapıyı açık bıraktım.

I left the door unlocked.

Tom'u geride bıraktım.

I left Tom behind.

Tom'u sorumlu bıraktım.

I left Tom in charge.

Sorular sormayı bıraktım.

I stopped asking questions.

Oraya gitmeyi bıraktım.

I stopped going there.

Pencereyi açık bıraktım.

I left the window open.

Birini serbest bıraktım.

I set one free.

Tatlı yemeği bıraktım.

I gave up eating dessert.

Kameramı rehin bıraktım.

I pawned my camera.

Sigara içmeyi bıraktım.

- I stopped smoking.
- I'm giving up smoking.

Ben ipi bıraktım

I let go of the rope.

Kahve içmeyi bıraktım.

I stopped drinking coffee.

Kulüplere gitmeyi bıraktım.

I've quit going to clubs.

Onları havaalanında bıraktım.

I dropped them off at the airport.

Tom'u havaalanında bıraktım.

I dropped Tom off at the airport.

Onu havalimanında bıraktım.

I dropped her off at the airport.

Cüzdanımı evde bıraktım.

I left my wallet at home.

Geride ne bıraktım?

What did I leave behind?

Gözlüğümü evde bıraktım.

I left my glasses at home.

Onları yüzüstü bıraktım.

- I've let them down.
- I let them down.

Onu yüzüstü bıraktım.

I've let her down.

Onu sorumlu bıraktım.

I left him in charge.

Ayakkabımı okulda bıraktım.

I left my shoes at school.

Şemsiyemi evde bıraktım.

I left my umbrella at home.

Şemsiyemi otobüste bıraktım.

I left my umbrella on the bus.

Şapkamı sınıfta bıraktım.

I left my hat in the classroom.

Arabayı garajda bıraktım.

I left the car in the garage.

Tom'u kütüphaneye bıraktım.

I dropped Tom off at the library.

Orada ilacımı bıraktım.

I left my medicine in there.

Geçenlerde işimi bıraktım.

I recently left my job.

Bir not bıraktım.

I left a note.

Telefonumu evde bıraktım.

I left my phone at home.

Tom'u yalnız bıraktım.

I left Tom alone.

Kitabımı arabada bıraktım.

I left my book in the car.

Çığlık atmayı bıraktım.

I stopped screaming.

Ben sakal bıraktım.

I've grown a beard.

Radyoyu açık bıraktım.

I left the radio on.

Onu yapmayı bıraktım.

I've quit doing that.

Tom'u evde bıraktım.

I left Tom at home.

Pasaportumu evde bıraktım.

I left my passport at home.

Defterimi evde bıraktım.

I left my notebook at home.

Anahtarlarımı ofiste bıraktım.

I left my keys at the office.

- Sana bir not bıraktım.
- Size bir not bıraktım.

I left you a note.

Şemsiyemi bir otobüste bıraktım.

I have left my umbrella in a bus.

Evrak çantamı otobüste bıraktım.

- I left my briefcase in the bus.
- I left my briefcase on the bus.

Ben onu kilitlemeden bıraktım.

I left it unlocked.

Adres defterimi odamda bıraktım.

I left my address book in my room.

Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.

I dropped out of school when I was in the 7th grade.

Onu arabayla şehre bıraktım.

I gave her a lift to town.

Arkada bir şemsiye bıraktım.

I left an umbrella behind.

Kediyi evin dışına bıraktım.

I let the cat out of the house.

Pasaportumu bir yerde bıraktım.

I left my passport somewhere.

Ben kartımı evde bıraktım.

I left my card at home.

Tenis raketimi trende bıraktım.

I left my tennis racket on the train.

Moskova'ya bir bomba bıraktım.

I've dropped a bomb on Moscow.

Ben gitar çalmayı bıraktım.

I quit playing the guitar.

Yeni eldivenlerimi kütüphanede bıraktım.

I left my new pair of gloves in the library.

Akşam yemeğinizi fırında bıraktım.

I have left you your dinner in the oven.

Sana bir mesaj bıraktım.

- I left you a message.
- I left a message for you.

Tenis raketimi kulüpte bıraktım.

I left my tennis racket at the club.

Şemsiyemi burada bıraktım mı?

Did I leave my umbrella here?