Translation of "Evinden" in English

0.010 sec.

Examples of using "Evinden" in a sentence and their english translations:

Tom'un evinden arıyorum.

I'm calling from Tom's house.

Tom'un evinden aradım.

I called from Tom's house.

Seni evinden alacağım.

I'll pick you up at your home.

Yeni evinden memnunmusun?

Are you pleased with your new house?

Kitapları evinden gönderdin.

You sent the books from your house.

- Tom evinden tahliye ettirildi.
- Tom evinden mahkeme kararıyla çıkartıldı.

Tom was evicted from his home.

Evinden ayrılmaya karar verdi.

He decided to part with his house.

O ailesinin evinden taşındı.

He moved out of his parents' place.

O, ailesinin evinden taşındı.

- She moved out of her parents' place.
- She moved out of her parents' house.

Tom ailesinin evinden taşındı.

Tom moved out of his parents' place.

Tom evinden çıkmaya korkuyor.

Tom is afraid to leave his house.

O, evinden ayrılmak istemedi.

He didn't want to part with his house.

Dan Linda'yı evinden aldı.

Dan picked up Linda from her house.

Tom babasının evinden taşındı.

Tom moved out of his father's house.

Ben ebeveynlerimin evinden taşınacağım.

I will move out of my parents' house.

Ben ıslah evinden kaçtım.

I escaped from the detention center.

Tom'un evinden uzak dur.

Stay away from Tom's house.

Tom'u evinden çıkarken gördüm.

I saw Tom leaving his house.

Fadıl annesinin evinden ayrıldı.

Fadil left his mother's house.

Leyla, Fadıl'ın evinden kaçtı.

Layla fled from Fadil's house.

Sami aile evinden taşındı.

Sami moved out of the family home.

Sami, Leyla'yı evinden aldı.

Sami picked Layla up from her house.

Sami'nin evinden alevler yükseldi.

Sami's house erupted in flames.

Anne babasının evinden çıkacak.

He will move out of his parents' house.

- Tom bir komşunun evinden aradı.
- Tom bir komşunun evinden telefon etti.

Tom phoned from a neighbor's house.

- Evinden saat kaçta okula gidiyorsun?
- Okul için evinden saat kaçta çıkıyorsun?

What time do you leave your house for school?

O, evinden ayrılmak zorunda kaldı.

He had to part with his house.

Onun sözü can evinden vurdu.

His remark hit home.

Tom anne-babasının evinden taşınacak.

Tom will move out of his parents' house.

Tom ceza evinden asla çıkamayabilir.

Tom may never get out of prison.

Tom anne babasının evinden taşındı.

Tom moved out of his parents' house.

Tom'un ofisi evinden üç mil.

Tom's office is three miles from his house.

Biz Tom'un evinden uzakta değiliz.

We're not far from Tom's.

Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi.

However, Lucy is about to leave her home.

Tom şafaktan önce evinden ayrıldı.

Tom left his house before dawn.

Tom aceleyle evinden dışarı koştu.

Tom ran out of his house in a hurry.

Tom hiç evinden ayrılmaz mı?

Doesn't Tom ever leave his house?

Tom, John'un evinden Mary'yi aradı.

Tom called Mary from John's house.

Sami, Leyla'nın evinden kaçarken görüldü.

Sami was seen fleeing Layla's house.

Sami asla evinden dışarı çıkmazdı.

Sami would never go outside of his house.

Sami, Leyla'nın evinden eşyalar çaldı.

Sami stole items from Layla's home.

Sami asla evinden dışarı çıkmaz.

Sami never goes out of his house.

Ve yetkiler gelip evinden alacak onları

And the powers will come and take them from home

Seni evinden alması için birini ayarladım.

I'll arrange for someone to pick you up at your home.

Tom bugün ceza evinden tahliye ediliyor.

Tom is being released from prison today.

O, evinden tren istasyonuna kadar gitti.

He went from his house up to the railroad station.

O, İspanya'ya gitmek için evinden ayrıldı.

He left home for Spain.

Dan'in mağazası Linda'nın evinden yürüme mesafesindeydi.

Dan's store was within walking distance from Linda's home.

Dan eşyalarını Linda'nın evinden dışarı taşıdı.

Dan moved his things out of Linda's house.

Bu sabah ne zaman evinden ayrıldın?

What time did you leave your house this morning?

Şehirdeki evinden dışarıya hiç seyahat etmedi.

He had never traveled outside his home city.

" Jason'ın evinden Maddie'yi alabilir miyiz? " diye sordu.

She asks, "Can we go pick up Maddie from Jason's house?"

Senin evinden ofise gitmek ne kadar sürer?

How long does it take to go to the office from your home?

O ev onun evinden çok daha iyi.

That house is much better than his house.

Dan Linda'nın evinden birkaç blok ötede yaşıyordu.

Dan lived a few blocks away from Linda's home.

Kaldığım otel, Tom'un evinden çok uzak değildi.

- The hotel I stayed in was not too far from Tom's house.
- The hotel I stayed in wasn't too far from Tom's house.

Tom bana sadece senin yeni evinden bahsediyordu.

Tom was just telling me about your new house.

Biz onun evinden ayrıldığımızda Tom kesinlikle ağlamıyordu.

Tom certainly wasn't crying when we left his house.

Kendi başıma yaşamak için ebeveynimin evinden taşındım.

I moved out of my parent's house to live on my own.

Fadıl evinden sabah saat 10'da ayrıldı.

Fadil left his house at 10 am.

Tom Mary'nin evinden bazı eski paraları çaldı.

Tom stole some old coins from Mary's house.

Tom, evinden saat 2.30'da ayrıldığını söylüyor.

Tom says he left his house at 2:30.

Sami, Leyla'ya eşyalarını onun evinden çıkarmasını söyledi.

Sami told Layla to remove her belongings from his house.

İlk neden, bir arkadaşı erkek arkadaşının evinden almak

The first was that it's kind of weird

Evinden buraya trenle gelmen ne kadar zamanını alır?

How long does it take you to get here from your house by train?

Dan yayın evinden iki tane kitap sipariş etti.

Dan ordered two books from the publishing house.

Tom Mary'yi onun evinden uzak kalması için uyardı.

Tom warned Mary to stay away from his house.

Devlet ceza evinden üç uzun dönem mahkum kaçtı.

Three long-term inmates of the state penitentiary have just escaped.

Fadıl, Leyla'nın evinden altın figürinler ve sikkeler çaldı.

Fadil stole some gold figurines and coins from Layla's house.

Tom'un evinden çok uzakta olmayan bir otelde kaldım.

I stayed at a hotel not too far from Tom's.

Leyla evinden yirmi mil uzaktaki bir bankayı soydu.

Layla robbed a bank twenty miles away from her home.

Sami'nin arabası, evinden millerce ötede terk edilmiş bırakıldı.

Sami's car was left abandoned miles from his home.

- 2.30'da Tom'un evinden ayrıldım.
- Tom'un evini saat 2.30'da terk ettim.
- Tom'un evinden saat 2.30'da ayrıldım.

- I left Tom's house at 2:30.
- I left Tom's house at 14:30.

Nereye gidersen git evinden daha güzel bir yer bulamazsın.

Wherever you may go, you will not find a better place than your home.

- Seni evinden beşte alacağım.
- Saat beşte sizi evinizden alırım.

I'll pick you up at your home at five.

14 gün boyunca hiç kimse ama hiç kimse evinden çıkmayacak

No one but no one will leave their house for 14 days

Dan, Southampton'daki bir arkadaşınızı ziyaret etmek için Londra'daki evinden ayrıldı.

Dan left his home in London to visit a friend in Southampton.

- Tom epeydir evinden dışarı çıkmadı.
- Tom uzun zamandır kapıdan dışarı çıkmadı.

Tom hasn't been out of his house in a long time.

Bu savaşta aldığı son yaralar iyileşirken Lannes, evinden acı bir haber aldı:

While recovering from his latest wounds in this  battle, Lannes received painful news from home:  

- Tom'un evinden 14.30'da ayrıldım.
- Tom'un evini saat 14.30'da terk ettim.

I left Tom's house at 14:30.

- Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı.
- Tom geçen ay ceza evinden serbest bırakıldı.

Tom was released from prison last month.

- Sami o gece evinden hiç çıkmadı.
- Sami o gece evini hiç terk etmedi.

Sami never left his home that night.

- Tom daha önce evinden uzakta hiç bulunmamıştı.
- Tom daha önce memleketinden uzaklara hiç gitmemişti.

Tom had never been away from home before.