Translation of "Ettikleri" in English

0.021 sec.

Examples of using "Ettikleri" in a sentence and their english translations:

Insanların özgürlüklerinden feragat ettikleri

where people will sacrifice their liberty

Onların inşa ettikleri nedir?

What's it they're building?

Neye dikkat ettiklerini anladığınızda, dikkat ettikleri

And once you understand what they care about,

Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,

Despite what science fiction may portray,

Bizden nefret ettikleri için onları suçlayamam.

I can't blame them for hating us.

Test ettikleri şeyleri ve buldukları ilginç sonuçları

He started telling me about some of the things they tested for

Ateistler yargı gününde hak ettikleri cezayı alacaklar.

Atheists will get their comeuppance on Judgment Day.

Tom ve Mary'nin flört ettikleri doğru mu?

- Is it true that Tom and Mary are dating?
- Is it true Tom and Mary are dating?

Beyzboldan ve karnelerden övünerek söz ettikleri bir yer.

they bragged about home runs and report cards.

Hastaneyi geldiklerinden daha kötü terk ettikleri sonucuna varmış.

leave the hospital more disabled than when they came in.

Bana teklif ettikleri işi kabul etmeye karar verdim.

I've decided to accept the job they've offered me.

Erkeklerin neden intihar ettikleri üzerine çok az araştırma var

There's very little research into the reasons why men suicide,

Bugün bana yardım ettikleri için herkese teşekkür etmek istiyorum.

I want to thank everyone for helping me today.

Ve sıçan ile rakunların yemek parçaları için ettikleri mücadeleler vardı.

and there were rats and raccoons, like, fighting over scraps of food.

Ödünç alınmış altın geri talep ettikleri zaman kurşun haline gelir.

Borrowed gold becomes lead when they demand it back.

Isınma sistemini tamir ettikleri için mutluyum, ancak şimdi de çok sıcak.

I'm glad that they fixed the heating system, but now it's too hot.

Mary, arkadaşları onunla alay ettikleri için okuldan eve gözyaşları içinde geldi.

Mary came home from school in tears because her friends had teased her.

Tom'un Mary ve John'un birbirleriyle flört ettikleri konusunda hiçbir kuşkusu yok.

Tom never had an inkling that Mary and John were dating each other.

Bana her zaman yardım ettikleri için anneme ve babama teşekkür etmek istiyorum.

I want to thank my mom and dad for always helping me.

Tom onları küçükken çok ihmal ettikleri için onun çocukları ile telafi etmeye çalıştı.

Tom tried to make amends with his children for having neglected them so much when they were younger.

Bazılarımız geriye kalanlarımızın arzu ettikleri şey oldukları zaman hariç, hepimiz hiçbirimizin olamadığını olmaya çalışırız.

All of us try to be what none of us couldn't be except when some of us were what the rest of us desired.

Birçok yabancı dil öğretmeninin sorunu şu ki, onlar öğretim yöntemlerinde yeni teknolojilere hak ettikleri değeri vermiyorlar.

The problem with many language teachers is that they underrate new technologies in their teaching methods.

Bir zamanlar elde ettikleri ilk fırsatta kaçmayı kafalarına koyan bir İskoçyalı ve bir İngiliz ve bir İrlandalı orduda birlikte hizmet ediyorlardı.

There were once a Scotsman and an Englishman and an Irishman serving in the army together, who took it into their heads to run away on the first opportunity they could get.

- Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.
- Neden ben onların tek şikayet ettiğiyim?Onlar sadece benim üzerimden örnek veriyor ve beni günah keçisi olarak kullanıyorlar.

Why am I the only one they complain about? They're just making an example out of me and using me as a scapegoat.