Translation of "Eldiveni" in English

Tom'un beyzbol eldiveni şifoniyerdeydi.

Tom's baseball glove was on the dresser.

Tom bir beyzbol eldiveni giyiyor.

Tom is wearing a baseball glove.

- Tom için bir beyzbol eldiveni satın alalım.
- Tom'a bir beyzbol eldiveni satın alalım.

- Let's buy Tom a baseball glove.
- Let's buy a baseball glove for Tom.

Tom bir çift ameliyat eldiveni giydi.

Tom put on a pair of surgical gloves.

Tom bir çift deri motosiklet eldiveni aldı.

Tom bought a pair of leather motorcycle gloves.

Dan boks eldiveni ile Matt'e yumruk attı.

Dan punched Matt with a boxing glove.

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

So what you want to do, you've got the latex glove pulled tight over this, you get the head,

Tom fırın eldiveni kullanmadan tart kalıbını fırından çıkardığında kendini kötü şekilde yaktı.

Tom burned himself badly when he took the pie pan out of the oven without using an oven mitt.

Cenazede, dul kadın siyah takım elbisesi, şapkası ve eldiveni ile çok ağırbaşlı görünüyordu.

At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.

Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.

Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.