Translation of "Eşyalarımı" in English

0.006 sec.

Examples of using "Eşyalarımı" in a sentence and their english translations:

Eşyalarımı paketliyorum.

- I am packing up my things.
- I'm packing up my things.

Eşyalarımı istiyorum.

I want my stuff.

Eşyalarımı satamam.

I can't sell my things.

Eşyalarımı çaldı.

She stole my stuff.

Bırak eşyalarımı alayım.

Let me get my stuff.

Biri eşyalarımı çaldı.

- Someone stole my belongings.
- Someone stole my stuff.

Eşyalarımı zaten topladım.

- I have already packed my things.
- I've already packed my things.

Eşyalarımı gözlemesini istedim.

I asked her to watch my things.

Harika! Eşyalarımı toplayacağım!

Great! I'll grab my stuff!

Eşyalarımı kullanmaktan vazgeç!

- Stop using my stuff!
- Stop using my stuff.

Eşyalarımı bile boşaltmadım.

I haven't even unpacked my stuff.

Eşyalarımı hibe ediyorum.

I'm giving my stuff away.

Biri eşyalarımı aldı.

Someone took my stuff.

- Özel eşyalarımı saklamak istiyorum.
- Eşyalarımı yerine koymak istiyorum.

I'd like to put my belongings away.

Eşyalarımı depodan çıkarmayı unutma.

Don't forget to take my things out of storage!

Eşyalarımı saklayacak yerim yok.

I have no place to keep my things.

Ondan eşyalarımı gözlemesini istedim.

I asked him to watch my things.

Sen benim eşyalarımı çaldın.

You stole my things.

Tüm eşyalarımı yanıma aldım.

I took all my stuff with me.

O benim eşyalarımı çaldı.

He stole my stuff.

Eşyalarımı bağajdan çıkarmayı unutma!

Don't forget to take my things out of the boot!

Umarım kimse eşyalarımı çalmaz.

- I hope no one steals my stuff.
- I hope nobody steals my stuff.
- I hope that no one steals my stuff.

Kişisel eşyalarımı otobüste bırakabilir miyim?

May I leave my belongings on the bus?

Eşyalarımı almak için arabama gidiyorum.

I'm going to my car to get my things.

Lütfen eşyalarımı oldukları gibi bırakın.

Please leave my things as they are.

Ben sadece şahsi eşyalarımı getiriyorum.

I'm only bringing personal items.

Yolculuk için eşyalarımı toplamak zorundayım.

I've got to pack for the trip.

Ben değerli eşyalarımı kurtarmak istiyorum.

I want to recover my valuables.

Tom sürekli benim eşyalarımı kurcalıyor.

Tom is always messing with my stuff.

Bazı değerli eşyalarımı kontrol etmek istiyorum.

I'd like to check some of my valuables.

Değerli eşyalarımı bana geri verebilir misin?

Could you give me back my valuables?

Eşyalarımı toparladım ve onları bavuluma koydum.

I gathered together my things and put them in my suitcase.

Taşınıyorum, bu nedenle eşyalarımı kutulara koymam gerekir.

I'm moving, so I need boxes for my belongings.

Tom bana eşyalarımı toplamamı ve gitmemi söyledi.

Tom told me to pack up and leave.

Tüm kişisel eşyalarımı plastik bir torbaya koydum.

I put all my belongings in a plastic bag.

Eşyalarımı paketlemek için birkaç koliye ihtiyacım var.

I need some cardboard boxes to pack my possessions.

Tom'a eşyalarımı bana derhal iade etmesini istediğimi söyle.

Tell Tom I want my belongings returned to me immediately.

Şimdi gitmek zorundayım. Eşyalarımı nereye koyduğumu gördün mü?

I have to go now. Did you see where I put my things?

- Umarım kimse eşyamı çalmaz.
- Umarım kimse eşyalarımı çalmaz.

- I hope no one steals my stuff.
- I hope nobody steals my stuff.
- I hope that no one steals my stuff.
- I hope that nobody steals my stuff.

Uygun olan bir çelik kasaya değerli eşyalarımı koymak istiyorum.

I'd like to put my valuables in a safe deposit box, if any are available.

- Eşyalarımı paketlemem çok zamanımı aldı.
- Eşyaları paketlemek çok uzun sürdü.

It took me ages to pack up my stuff.