Translation of "Eşini" in English

0.004 sec.

Examples of using "Eşini" in a sentence and their english translations:

Herkes eşini bulur.

There's someone for everyone.

Ağaçkakan, eşini besliyor.

The woodpecker is feeding its mate.

Tom eşini özlüyor.

Tom misses his wife.

Eşini genelliyor mu?" dedik.

Does it generalize to your spouse?"

Eşini, çocuklarını cepheye göndermişken

while sending his wife and children to the front

Tom'un dul eşini tanıyorum.

I know Tom's widow.

Tom Mary'nin eşini tanıyor.

Tom knows Mary's husband.

Tom'un John'ın eşini öptüğünü gördüm.

I saw Tom kissing John's wife.

Tom'un eşi Mary'nin eşini tanımıyor.

Tom's wife doesn't know Mary's husband.

Leyla az önce eşini öldürdü.

Layla has just murdered her wife.

Tom artık eşini nadiren öpüyor.

Tom rarely kisses his wife anymore.

Tom eşini ve çocuklarını özlüyor.

Tom misses his wife and children.

O eşini ve çocuğunu öldürmekle suçlanıyordu.

He was accused of murdering his wife and child.

Tom eşini ve çocuklarını terk etti.

Tom left his wife and children.

Tom'u ve eşini partimize davet ettim.

I invited Tom and his wife to our party.

Tom yedi yıl önce eşini kaybetti.

Tom lost his wife seven years ago.

Tom üç yıl önce eşini kaybetti.

Tom lost his wife three years ago.

Tom eşini çocuklarla birlikte evde bıraktı.

Tom left his wife at home with the children.

Tom Mary için eşini terk etti.

Tom left his wife for Mary.

Tom herkesin önünde eşini hiç öpmez.

Tom doesn't ever kiss his wife in public.

Tom eşini ve çocuklarını özlediğini söylüyor.

Tom says he misses his wife and children.

Sami eşini bir beyzbol sopasıyla dövdü.

Sami beat his wife with a baseball bat.

O, sözünden döndü, bu durum eşini kızdırdı.

He broke his word, which made his wife angry.

Tom eşini terk etti ve orduya katıldı.

Tom abandoned his wife and joined the army.

- Ayakkabımın diğer tekini bulamıyorum.
- Ayakkabımın eşini bulamıyorum.

I can't find my other shoe.

Bu dişi, eşini de bu şekilde bulmuş olabilir.

And how she may have found a mate.

O, onun eşini öldürmekle suçlandığı için mahkemeye gitti.

He went on trial charged with murdering her wife.

- Tom eşini terk etti.
- Tom hanımını terk etti.

Tom left his wife.

O onu temizlerken silah patladı ve mermi neredeyse eşini vuruyordu.

The gun went off while he was cleaning it, and the bullet almost struck his wife.

- Herkesin önünde birinin eşini öpmek bazı ülkelerde normal bir davranış olarak düşünülmektedir.
- Ulu orta birinin eşini öpmesi, bazı ülkelerde normal bir davranış olarak görülür.

Kissing one's spouse in public is considered acceptable behavior in some countries.

Herkesin önünde birinin eşini öpmek bazı ülkelerde normal bir davranış olarak düşünülmektedir.

Kissing one's spouse in public is considered acceptable behavior in some countries.

- Sami eşini bir beyzbol sopasıyla dövdü.
- Sami karısını bir beyzbol sopasıyla dövdü.

Sami beat his wife with a baseball bat.