Translation of "Duvarların" in English

0.007 sec.

Examples of using "Duvarların" in a sentence and their english translations:

Duvarların içinden göremem.

I can't see through walls.

Duvarların kulakları vardır.

The walls have ears.

Süpermen duvarların içinden görebilir.

Superman can see through walls.

Dan duvarların rengini beğenmiyor.

Dan doesn't like the color of the walls.

- Filmlerde, hayaletler duvarların üzerinden yürüyebilir.
- Filmlerde, hayaletler duvarların içinden geçebilir.

In the movies, ghosts can walk through walls.

O, duvarların içinden görebileceğini söylüyor.

She says that she can see through walls.

Bu duvarların renginden nefret ediyorum.

I hate the color of these walls.

Bu duvarların ses yalıtımı yok.

These walls aren't exactly soundproof.

Duvarların içindeki askerler iyi korunuyordu.

Troops inside the walls were well protected.

Duvarların kulakları vardır, shouji'nin gözleri vardır.

Walls have ears, shouji have eyes.

Duvarların kulakları vardır, kapıların gözleri vardır.

The walls have ears, the doors have eyes.

Tom yatak odasındaki duvarların rengini beğenmiyor.

Tom doesn't like the color of the walls in his bedroom.

Duvarların kulakları var, sürgülü kağıt kapıların gözleri var.

Walls have ears, sliding paper doors have eyes

Bu düşük frekanslı ses ağaç örtüsünden sekip duvarların oluşturduğu seti aşıyor.

This infrasound bounces off the canopy and penetrates the wall of trees.

Tarih bize duvarların yıkılabileceğini söylüyor fakat öyle yapmak hiç kolay değil.

History reminds us that walls can be torn down, but doing so is never easy.

Edward Snowden'in hikayesi bize duvarların bile kulaklarının olduğunu bir kez daha hatırlattı.

The story of Edward Snowden has reminded us once again that even the walls have ears.