Translation of "Davranış" in English

0.010 sec.

Examples of using "Davranış" in a sentence and their english translations:

Davranış bozukluğu

behavioral disorder

- Ne adi bir davranış!
- Ne iğrenç davranış!

What vile behavior!

Bu, öğrenilmiş davranış.

That is learned behavior.

Dedirtecek 20 davranış

20 behaviors that make you say

Uyku ve davranış biçimleri,

in our body, it affects different functions

öfkeli, huysuz davranış biçimi.

angry, grumpy demeanor.

Ve ikinci davranış işe,

And then the second behavior is,

Yine aslında bu davranış

Actually, this behavior

Davranış biçimin hoşuma gitmiyor.

I don't like the way you're acting.

O mantıklı davranış mı?

Is that reasonable behavior?

Ne adi bir davranış!

What vile behavior!

Bu çirkin bir davranış.

This is outrageous conduct.

Onun bir davranış sorunu var.

He has an attitude problem.

Yalan söylemek iyi davranış değildir.

Lying is not good behaviour.

Böyle bir davranış size yakışmaz.

Such conduct does not beseem you.

O tür davranış kabul edilemez.

- That kind of behavior is unacceptable.
- That kind of behavior isn't acceptable.

Tom davranış şekli beni öfkelendiriyor.

The way Tom behaves infuriates me.

Bu normal bir davranış mı?

Is this normal behavior?

Davranış vaazın en yüksek biçimidir.

Behaviour is the highest form of preaching.

O mükemmel bir davranış sergiledi.

She displayed excellent behavior.

Etik, davranış kuralları anlamına gelir.

Ethics means the rules of conduct.

Bu adil bir davranış değil.

This is not a fair act.

Tom Mary'nin davranış şeklini onaylamıyor.

Tom doesn't approve of the way Mary's been behaving.

Bu kasıtlı bir davranış değildi.

This wasn't an intentional act.

Leyla garip bir davranış sergiledi.

Layla exhibited a strange behavior.

Tom'un köpeğine davranış biçiminden hoşlanmadım.

- I didn't like the way Tom treated his dog.
- I didn't like the way that Tom treated his dog.

Tom'un Mary'ye davranış biçimini beğenmiyorum.

I don't like the way Tom treats Mary.

İslamiyet'e göre haram olan bu davranış

This behavior that is forbidden according to Islam

Böyle bir davranış şüpheye neden olacaktır.

Such conduct will give rise to suspicion.

Onların ona davranış tarzı hakkında söylendi.

He grumbled about the way they treated him.

O muhabirlerine sosyal davranış ipuçları verdi.

She gave her reporters social deportment tips.

- Çok medenice bir davranış.
- Çok kibarsınız.

- You are kind to say so.
- That's very civil of you.

Sokulgan davranış gerçekten can sıkıcı olabilir.

Ingratiating behaviour can be really annoying.

Bu tür bir davranış kabul edilmez.

That kind of behavior isn't acceptable.

Tom Mary'nin davranış biçimini kesinlikle onaylamadı.

Tom certainly didn't approve of the way Mary was behaving.

Agresif bir davranış olarak kabul edilir.

It's considered an aggressive act.

Fadıl ve Leyla farklı davranış sergiledi.

Fadil and Layla displayed different behavior.

Tom'un bir şiddetli davranış öyküsü var.

Tom has a history of violent behavior.

Düzenin bozucu davranış nedeniyle okuldan uzaklaştırıldım.

I was suspended from school for disorderly conduct.

Daha önce hiç kayda alınmamış bir davranış.

A behavior never recorded before.

Bana onun her zaman davranış tarzı budur.

That is how he always treats me.

Yemek sırasında konuşmak iyi bir davranış değildir.

It's not good manners speaking during the meal.

Böyle bir davranış bir kazaya neden olabilir.

Such behavior can cause an accident.

- O, adi davranış sergiledi.
- O, adice davrandı.

He behaved in a cheap manner.

O tür davranış sadece kabul edilebilir değil.

That kind of behavior is just not acceptable.

Birçok kişi bilgisayar korsanlarının davranış tavrını anlayamıyor.

Many people cannot understand the way hackers behave.

Dün geceki davranış şeklimden dolayı özür dilerim.

I'm sorry about the way I acted last night.

Bir öğretmene bu tarz bir davranış yakışmaz.

Such conduct is unworthy of a teacher.

Davranış üzerinde çok sınırlı etkisi olduğu gerçeği dışında

except for the fact that the science shows

Olay şu, daha çok davranış iteklendikçe uyumsuzluklar azalıyor.

The point is, dissonance goes down as more behaviors are nudged.

Bu tür bir davranış için hiçbir gerekçe yoktur.

There is no excuse for such behavior.

O cesur görünüyor fakat o sadece bir davranış.

He appears brave, but it's just an act.

Tom'un son zamanlardaki davranış tarzı hakkında ne düşünüyorsun?

What do you think of the way Tom has been behaving lately?

Hikayen sadece kötü davranış hakkında benim şüphelerimi doğruluyor.

Your story only confirms my suspicions about your bad behavior.

İnsanlara dik dik bakmak hoş bir davranış değildir.

- It's not polite to stare at others.
- It isn't polite to stare at others.

Sessiz bir davranış, heybetli bir konuşmadan daha değerlidir.

A quiet act is worth more than an impressive speech.

Yüksek sesle güldü ki, bu davranış uygunsuz görünmüştü.

He laughed loudly, which behavior seemed inappropriate.

Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.

And our night cameras reveal what may be new behavior.

Böylesine bir davranış için aşağılamaktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.

I feel nothing but contempt for such behavior.

Tom'un davranış şekliyle ilgili her zaman bir sorun yaşadım.

I've always had a problem with the way Tom behaves.

Tom'un davranış şekli ile ilgili çok sayıda şikâyetler olmuştur.

There have been a lot of complaints about the way Tom behaves.

Bu dünyada, kamusal hayatta kabul edilenlerden farklı davranış kuralları hakimdir.

In this world, rules of conduct prevail that differ from what is accepted in public life.

Mary, Tom'un davranış ve iş alışkanlıklarındaki belirgin değişimi fark etmişti.

Mary had noted a distinct change in Tom's behavior and work habits.

- Herkesin önünde birinin eşini öpmek bazı ülkelerde normal bir davranış olarak düşünülmektedir.
- Ulu orta birinin eşini öpmesi, bazı ülkelerde normal bir davranış olarak görülür.

Kissing one's spouse in public is considered acceptable behavior in some countries.

Herkesin önünde birinin eşini öpmek bazı ülkelerde normal bir davranış olarak düşünülmektedir.

Kissing one's spouse in public is considered acceptable behavior in some countries.

Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.

Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.