Translation of "Dürttü" in English

Tom, Mary'yi dürttü.

Tom nudged Mary.

Tom, Mary'yi dirseğiyle dürttü.

Tom jabbed Mary with his elbow.

Tom nazikçe Mary'yi dürttü.

Tom gently nudged Mary.

Tom, dirseğiyle Mary'yi dürttü.

Tom nudged Mary with his elbow.

- Tom başlamam için beni dürttü.
- Tom devam etmem için beni dürttü.

Tom nudged me to go ahead.

Tom bir çubukla yeri dürttü.

Tom poked the ground with a stick.

O bir sopayla kız kardeşinin gözüne dürttü.

She poked her sister in the eye with a stick.

Tom bir battaniye ile Mary'nin omuzlarını dürttü.

Tom covered Mary's shoulders with a blanket.