Translation of "Yeraltı" in English

Yeraltı mağaralarını araştırmayı sever.

He likes to explore underground caves.

O, yeraltı dünyasında aktifti.

He was active in the underground.

Sami yeraltı otoparkından çıktı.

Sami exited the underground parking lot.

Yeraltı cinlerini gördüğünü iddia ediyor.

She claims to have seen kobolds.

Sami yeraltı otoparkında ölü bulundu.

Sami was found dead in the underground parking.

Yeraltı şehrinden kaçan atlet sen misin?

Are you the runner who escaped the underground city?

Tom'un birçok yeraltı dünyası bağlantısı var.

Tom has many underworld connections.

Yeraltı mezarlığına giden gizli bir geçit keşfettik.

We discovered a secret passageway leading to the catacombs.

Paris'teki yeraltı mezarlığı ünlüdür ama biraz kasvetlidir.

The catacombes of Paris are famous, but a bit gloomy.

Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar.

They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack.

Dünyanın ilk yeraltı demiryolu Londra Metropolitan Demiryoluydu. 1863'te açıldı.

The world's first underground railway was the Metropolitan Railway in London. It opened in 1863.

Bir yeraltı madeni, yüzeydeki sıcaklıktan 20-30 derece daha serin olabilir.

An underground mine can be 20 to 30 degrees cooler than the surface level temperatures.

Dünyanın tatlı suyunun %68'inden fazlası buzda ya da buzullarda kilitlidir; ve diğer %30'u yeraltı suyudur.

Over 68 percent of Earth's freshwater is locked up in ice and glaciers; and another 30 percent is in groundwater.