Translation of "Buzdolabını" in English

Buzdolabını açın.

open the fridge.

- Tom buzdolabını tamir ediyor.
- Tom buzdolabını onarıyor.

Tom is fixing the refrigerator.

Tom buzdolabını açtı.

- Tom opened the refrigerator.
- Tom opened the fridge.

Ben buzdolabını temizledim.

I cleaned out the fridge.

Ben bu buzdolabını onaramam.

I cannot repair this refrigerator.

Buzdolabını merdivenlerden yukarı sürüklediler.

They lugged the refrigerator up the stairs.

Buzdolabını açtığımda, etin bozulduğunu gördüm.

When I opened the refrigerator, I noticed the meat had spoiled.

Ben buzdolabını tamir etmek zorundayım.

I have to repair the refrigerator.

Tom eski buzdolabını Mary'ye sattı.

Tom sold his old refrigerator to Mary.

Ona buzdolabını tamir ettiğimi söyle.

Tell her that I am repairing the refrigerator.

Onun buzdolabını tamir etmesi gerekiyor.

She needs to repair the refrigerator.

Tom buzdolabını açtı ve süt çıkardı.

Tom opened the fridge and took out the milk.

Tom buzdolabını açtı ve dondurmayı çıkardı.

Tom opened the freezer and got out the ice cream.

Tom buzdolabını açtı ve içine baktı.

Tom opened his refrigerator and looked inside.

Buzdolabını açınca etin çürümüş olduğunu fark ettim.

Opening the refrigerator, I noticed the meat had spoiled.

Onlar buzdolabını kaldırmak için bana yardım ettiler.

They gave me a hand to lift the fridge.

Tom buzdolabını açtı ve şişelerinden birini çıkardı.

Tom opened the refrigerator and took out one of the bottles.

Tom buzdolabını açtı ve bir bira çıkardı.

Tom opened the fridge and took out a beer.

Tom buzdolabını açtı ve bir kutu bira aldı.

Tom opened the refrigerator and reached for a can of beer.

Tom yiyecek bir şey aramak için buzdolabını açtı.

Tom opened the refrigerator, looking for something to eat.

Tom buzdolabını açtı ve içkisi için biraz buz aldı.

Tom opened the freezer and got some ice for his drink.