Translation of "Tanırım" in English

0.015 sec.

Examples of using "Tanırım" in a sentence and their english translations:

Onu iyi tanırım.

I know her well.

Tom'u şahsen tanırım.

I know Tom personally.

Tom'u iyi tanırım.

I know Tom well.

Tom'u yıllardır tanırım.

I'd known Tom for years.

Onu şahsen tanırım.

I know him personally.

- Tom'u nerede görsem tanırım.
- Tom'u nerede olsa tanırım.

I'd recognize Tom anywhere.

Onu çocukluğundan beri tanırım.

- I have known him ever since he was a child.
- I have known her since she was a little girl.

On yıldır Taro'yu tanırım.

I have known Taro for ten years.

Tom'u herkesten iyi tanırım.

I know Tom better than anyone.

Onu çok iyi tanırım.

I know him quite well.

Seni her yerde tanırım.

I'd recognize you anywhere.

Onu bebekliğinden beri tanırım.

I have known her since she was a baby.

Çocukluğumdan beri Tom'u tanırım.

I've known Tom since I was a child.

Onu çocukluğumdan beri tanırım.

I've known her since I was little.

Tom'u oldukça iyi tanırım.

I know Tom quite well.

Ben onları iyi tanırım.

I know them well.

Onu on yıldır tanırım.

I have known him for ten years.

Ben onu iyi tanırım.

I know him well.

Tom'un sesini nerede olsa tanırım.

I'd recognize Tom's voice anywhere.

Onu on yıldan fazladır tanırım.

- I have known him for more than ten years.
- I've known him for more than ten years.

Bütün hayatım boyunca onları tanırım.

- I've known them my whole life.
- I've known them all my life.

Onu on üç yıldır tanırım.

I've known him for 13 years.

Onun kız kardeşini iyi tanırım.

I know his sister well.

Tom'u üç yaşından beri tanırım.

I've known Tom since I was three years old.

" Onu iyi tanırım." "Ah, öyle mi? "

"I know him well." "Oh, do you?"

Onu herhangi birinden daha iyi tanırım.

I know him better than anybody.

- Buradaki herkesi tanırım.
- Buradaki herkesi tanıyorum.

- I know everybody here.
- I know everyone here.

Onunla hiç tanışmadım ama onu tanırım.

- I've never met her, but I recognize her.
- I've never met him, but I recognize him.

Onu şahsen tanırım fakat ismen değil.

I know him by sight, but not by name.

Ben onu senden daha iyi tanırım.

I know him better than you do.

Ben onları herkesten daha iyi tanırım.

I know them better than anyone.

Ben onu herkesten daha iyi tanırım.

I know her better than anyone.

Onu ismen tanırım fakat şahsen değil.

I know him by name, but not by sight.

Tom'u onun kendini tanıdığından daha iyi tanırım.

I know Tom better than he knows himself.

Şu uzun boylu kızları oldukça iyi tanırım.

I know those tall girls quite well.

Ne bu adamı ne de bu kadını tanırım.

I know neither this man, nor this woman.

- Ben onu iyi tanıyorum.
- Ben onu iyi tanırım.

- I am well acquainted with him.
- I know him well.

Tom ve Mary'nin her ikisini de çok iyi tanırım.

I know both Tom and Mary very well.

- Bay Smith'i az tanırım.
- Bay Smith ile sadece merhabam var.

I have a nodding acquaintance with Mr Smith.

- Tom'u üçüncü sınıftan beri tanıyorum.
- Tom'u ilkokul üçten beri tanırım.

I've known Tom since third grade.

- Ben 1976 yılından beri John'u tanırım.
- 1976'dan beri John'u tanıyorum.

- I have known John since 1976.
- I've known John since 1976.