Translation of "Bilinmez" in English

Ne olabileceği bilinmez.

There is no knowing what may happen.

Yarın ne olacağı bilinmez.

- There is no knowing what will happen tomorrow.
- There's no knowing what'll happen tomorrow.

Bu özellik Allah vergisi midir bilinmez ama

whether this property is a tax of Allah is unknown,

O, Almanya'da yıldızdır ama Amerika'da tamamen bilinmez.

He's a star in Germany, but completely unknown in America.

Tokyo'da şiddetli bir depremin ne zaman olacağını bilinmez.

There is no knowing when a severe earthquake will happen in Tokyo.

Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.

An orangutan. What he's doing up at midnight is a mystery.

Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.

The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.

- Onun ne yapacağı belli olmaz.
- O çok önceden bilinmez.

She's very unpredictable.