Translation of "Bilime" in English

Bilime güveniyorum.

I trust science.

O bilime hevesli.

He is keen on science.

Bilime harcamayacaktı, akla harcamayacaktı.

They would not spend for science or wisdom.

Babası hayatını bilime adamıştı.

His father dedicated his life to science.

Babası hayatını bilime adadı.

Her father dedicated his life to science.

Bilime hiç ilgi göstermez.

He doesn't show any interest in science.

Tom'un bilime ilgisi yok.

Tom has no interest in science.

O, hayatını bilime adadı.

She dedicated her life to science.

Tüm yaşamını bilime adadı.

He devoted his whole life to science.

Tom hayatını bilime adadı.

Tom devoted his life to science.

Oldukça utangaç ve bilime ilgiliydim

I was pretty shy and into science,

- Bilime ilgi duymuyorum.
- Bilimle ilgilenmiyorum.

I'm not interested in science.

Arkadaşım başkasının hipotezi ile bilime girilmez

my friend cannot enter science with someone else's hypothesis

Onlardan ikisi kimyayı modern bilime dönüştürdü.

The two of them transformed chemistry into a modern science.

Yeni keşif bilime faydalı olduğunu kanıtladı.

The new discovery proved useful to science.

Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.

When it comes to science, practice is more important than theory.

O zaman muhtemelen o bilime daha az güvenirim.

then I probably will trust that science less.

Bilime göre bu mümkün mü? Ona bir bakalım isterseniz.

Is this possible according to science? Let's take a look at him if you want.