Translation of "Bankada" in English

0.017 sec.

Examples of using "Bankada" in a sentence and their english translations:

- O bir bankada çalışır.
- O bankada çalışır.

He works at the bank.

O bankada çalışır.

- He works at the bank.
- She works at the bank.

Bir bankada çalışıyorum.

- I work for a bank.
- I work in a bank.

Onun parası bankada.

His money is in the bank.

Bankada param yok.

I have no funds in the bank.

Bütün paranız bankada.

All your money is in the bank.

- O bir bankada çalışıyor.
- O bir bankada çalışır.

- She works in a bank.
- She works at a bank.

Tom bankada işe girdi.

Tom got a job working in a bank.

Bütün tasarruflarını bankada tutar.

He keeps all his savings in the bank.

Oğlu bir bankada çalışmıyor.

His son doesn't work at a bank.

O bir bankada çalışır.

She works in a bank.

Onun babası bankada çalışır.

Her father works at the bank.

Tom bankada para değiştiriyor.

Tom is at the bank exchanging money.

O bir bankada çalışıyor.

- He works for a bank.
- He works at the bank.
- He works at a bank.

Tom bir bankada çalışıyor.

Tom works for a bank.

Tom bir bankada çalışır.

Tom works in a bank.

Ben bir bankada çalışırdım.

I used to work in a bank.

Ben bir bankada çalışıyorum.

- I work in a bank.
- I work at a bank.

Bankada çok param yok.

I don't have much money in the bank.

Bankada çok param var.

I have a lot of money in the bank.

Tom bir bankada çalışıyordu.

Tom used to work in a bank.

- Onun bankada çok parası var.
- Onun bankada bol parası var.

He has plenty of money in the bank.

Bankada görevlendirildiğinde ,kolejde ekonomi öğretti.

While employed at the bank, he taught economics at college.

Bankada ne kadar paran var?

- How much money do you have in the bank?
- How much do you have in the bank?

O, bankada para takas eder.

- He's at the bank exchanging money.
- He exchanges money at the bank.

Ben dün bankada para yatırdım.

I made a deposit in the bank yesterday.

Erkek kardeşim bir bankada çalışmaktadır.

My brother works in a bank.

Mary mücevherlerini bankada kilitli tutar.

Mary keeps her jewels locked up in the bank.

Tom'un bankada çok parası yok.

Tom doesn't have much money in the bank.

Bankada onun çok parası vardı.

He had a lot of money in the bank.

O yerel bir bankada görüldü.

He was seen at a local bank.

Londra'da yaşadığımda bir bankada çalışırdım.

I used to work in a bank when I lived in London.

Tom'un bankada çok parası var.

- Tom has plenty of money in the bank.
- Tom has a lot of money in the bank.

O, bankada para takas ediyor.

He's at the bank exchanging money.

Tom'un bankada biraz parası var.

Tom has some money in the bank.

Tom şimdi bir bankada çalışıyor.

Tom works in a bank now.

- O bir bankada çalışıyor.
- O bir bankada çalışır.
- O bir banka için çalışıyor.

- He works for a bank.
- He works at the bank.

Getirmeye çalışan büyük bir bankada çalışıyordum.

that was trying to bring more innovation into its company culture.

Onun bankada bir miktar parası var.

He has some money in the bank.

Onun bankada çalışan bir amcası var.

She has an uncle who works in a bank.

Bankada 500.000 yenlik bir mevduatım var.

I have a deposit of 500,000 yen at the bank.

Lütfen bizim bankada bir hesap açın.

Please open an account at our bank.

Yakındaki bir bankada bir hesap açtım.

I opened an account at a nearby bank.

Bankada ne kadar paran olduğunu biliyorum.

I know how much money you have in the bank.

Paramın çoğunu ofisimin yanındaki bankada tutarım.

I keep most of my money at the bank near my office.

Tom günün bu vaktinde bankada olmazdı.

Tom wouldn't be at the bank this time of day.

Tom'un bankada oldukça çok parası vardır.

Tom has quite a lot of money in the bank.

Bankada birkaç yeni dolarla takas ettim.

I exchanged some yen for dollars at the bank.

Baban bir bankada çalışıyor, değil mi?

Your father works for a bank, doesn't he?

Tom'un bankada üç milyon doları var.

Tom has three million dollars in the bank.

Tom'un bankada bir sürü parası var.

Tom has plenty of money in the bank.

O, bankada bir çek hesabı açtı.

He opened a checking account with the bank.

Bu maaş çekini bankada paraya çevir.

Cash this paycheck at the bank.

Bankada sadece üç yüz dolarım var.

I have only three hundred dollars in the bank.

Paranızın bankada güvende olduğunu düşünmüyor musunuz?

Don't you think your money is safe in a bank?

Boston'da yaşadığım zaman bir bankada çalışıyordum.

I used to work in a bank when I lived in Boston.

- Tom pasaportunu bankada güvenli bir kasada saklıyor.
- Tom pasaportunu bankada bir kiralık kasada tutuyor.

Tom keeps his passport in a safe deposit box at the bank.

Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.

She kept her valuables in the bank for safety.

Kız kardeşim bir bankada sekreter olarak çalışıyor.

My sister works in a bank as a secretary.

Paranın bir bankada güvenli olduğunu düşünüyor musun?

Do you think your money is safe in a bank?

Onun bir bankada çalışan bir amcası var.

He's got an uncle who works in a bank.

Tom'un bankada ne kadar parası olduğuna şaşırırdın.

You'd be surprised how much money Tom has in the bank.

Tutuklama gerçekleştiğinde Tom bankada olduğu için şanssızdı.

Tom was unlucky to be in the bank when the holdup took place.

Aslında bankada o kadar param olduğuna inanamıyorum.

I can't believe I actually have that much money in the bank.

Tom'un bankada ne kadar parası olduğunu düşünüyorsun?

How much money do you think Tom has in the bank?

Bir bankada çalışmış olan bir amcam var.

I have an uncle who used to work in a bank.

Tom'un bankada ne kadar parası olduğunu bilmiyorum.

I don't know how much money Tom has in the bank.

Tom bana bankada fazla parası olmadığını söyledi.

- Tom told me he didn't have much money in the bank.
- Tom told me that he didn't have much money in the bank.

Bankada paçayı yırtmak ve A52 yi almak zorundasın.

You'll have to get off at the bank and take the A52.

Bugün Tom'un bizimle bankada buluşmasını rica etmek istiyorum.

I want to ask Tom to meet us at the bank today.

Ödemeyi alabilmek için bankada bir hesap açman gerekir.

You need to open an account at a bank to receive the payment.

Tom'un bankada ne kadar parası olduğunu merak ediyorum.

I wonder how much money Tom has in the bank.

Tom'un bankada benim sahip olduğumdan daha çok parası var.

Tom has more money in the bank than I do.

Tom 1999'dan 2013'e kadar bir bankada çalıştı.

Tom worked in a bank from 1999 to 2013.

Benim bir bankada bir güvenlik görevlisi olarak bir işim vardı.

I used to have a job as a security guard at a bank.

- Bizim bankada bir hesabımız var.
- Bizim banka ile bir hesabımız var.

We have an account with the bank.

Tom Mary'ye bankada otururken paraya sahip olmanın iyi bir fikir olmadığını söyledi.

Tom told Mary that it wasn't a good idea to have money just sitting in the bank.