Translation of "Bakım" in English

0.005 sec.

Examples of using "Bakım" in a sentence and their english translations:

Sistem bakım altında.

The system is under maintenance.

Dinî bakım merkezleri gördük.

all the way up to the Industrial Revolution,

Bakım onu çabuk yaşlandırdı.

Care aged him quickly.

Hasta sürekli bakım gerektirir.

The patient requires constant care.

Arabana düzenli bakım yapmalısın.

You should perform regular maintenance on your car.

Tom sürekli bakım gerektirir.

Tom requires constant care.

Orkideler günlük bakım ister.

Orchids demand daily care.

Web sitesi bakım geçiriyor.

The website was undergoing maintenance.

Bakım masrafları çok fazladır.

Their maintenance costs are enormous.

Zakkumlar az bakım gerektirir.

Oleanders require little care.

Bakım ve onarımdan sorumlu Mike

I had Mike, the maintenance guy.

İngiltere yoğun bakım yatak sayısının

UK intensive care beds

Bu harita, kalıcı bakım kurumlarının

This map shows some of the countries that have seen a dramatic increase

Bakım hayatta olmak anlamına gelir.

Caring means being alive.

O kravata bakım yapmak önemlidir.

Maintaining that tie is important.

Tom'un tıbbi bakım alması gerekiyor.

Tom needs to get medical attention.

Bugün arabamı bakım yaptırmaya götürdüm.

I took my car to have it serviced today.

- Web sayfamız zamanlanmış bakım nedeniyle çevrimdışıdır.
- Web sitemiz planlanmış bakım için çevrimdışıdır.

Our website is offline for scheduled maintenance.

Makak topluluklarında arkadaşlıklar bakım yaparak kurulur.

In macaque society, friendships are formed through grooming.

Ebeveynler, çocuklarının refahı için bakım yapmalıdır.

Parents must look after the well-being of the their children.

Web sitesi bakım için devre dışıydı.

The website was down for maintenance.

Tom tıbbi bakım almak zorunda kalacak.

Tom will have to get medical attention.

Tom'a şimdi dört saatlik bakım gerekiyor.

Tom now requires around-the-clock care.

Dan treni bir bakım atölyesine sürdü.

Dan drove the train to a maintenance workshop.

Ve bana göre evde bakım iyi işliyor.

and for me, home health care works.

Hollanda'da bakım ve refakate ihtiyaç duyan insanları

In the Netherlands, we see churches and care organizations

Onlar çocukların bakım ve yetiştirilmesinde birbirleriyle farklıydı.

They differed with each other on the care and upbringing of their children.

Dünyada evde bakım her yıl yüzde 10 büyüyor.

Global home care is growing 10 percent year over year.

Bir çok kez ara ara kapatılarak bakım yapıldı

several times intermittently closed and maintained

1930-1935 yılları arasında bir bakım çalışması var

There is a maintenance work between 1930-1935

Hiçbir yerde ahır ve at bakım bileti çıkıyor.

Nowhere are stables and horse care tickets coming out.

Sunucumuz planlanan bakım için 20 Ekim'de çevrimdışı olacak.

Our server will be offline on October 20th for scheduled maintenance.

Çocuklara uygun bakım vermek için yeterli doktor yok.

There are not enough doctors to give proper care to the children.

Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor.

The hospital restricts the number of visitors who can enter the intensive care unit.

Tatoeba.org dil web sitesi bakım için geçici olarak kapatıldı.

The tatoeba.org language website was shut down temporarily for maintenance.

Cardiff Havacılık hava yolu şirketleri için bakım ve onarım sağlıyor.

Cardiff Aviation is a company that provides maintenance to airline companies.

İki kurşun mağduru yakındaki bir hastanede yoğun bakım ünitesinde bulunmaktadır.

The two gunshot victims are in the intensive care unit at a nearby hospital.

Her zamankinden daha fazla bir sağlık bakım sistemi reformu gerekli.

More than ever, a reform of the health care system is needed.

O iyi olacak. Ona sadece çok sevgi ve bakım ver.

She'll be fine. Just give her lots of love and care.

Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı.

Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance.

Tom ve Mary köpek aşıklarıdır, ve köpeklerine ayda bir bakım yaptırırlar.

Tom and Mary are dog lovers, and have their pooch groomed once a month.

Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.

To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.

Everyone has the right to a standard of living adequate for the health and well-being of himself and of his family, including food, clothing, housing and medical care and necessary social services, and the right to security in the event of unemployment, sickness, disability, widowhood, old age or other lack of livelihood in circumstances beyond his control.