Translation of "Geçiriyor" in English

Onlarla vakit geçiriyor

spending time with them

İyi vakit geçiriyor musunuz?

Are you having a good time?

Herkes harika vakit geçiriyor.

Everyone's having a great time.

Tom kalp krizi geçiriyor.

Tom is having a heart attack.

John iyi vakit geçiriyor.

John is having a good time.

Tom iyi vakit geçiriyor.

- Tom is having fun.
- Tom's having a good time.
- Tom is having a good time.

İyi zaman geçiriyor musun?

Aren't you having a good time?

Herkes iyi vakit geçiriyor.

- Everybody's having a good time.
- Everyone is having a good time.

Tom iyi zaman geçiriyor.

- Tom's having a good time.
- Tom is having a good time.

Herkes iyi zaman geçiriyor.

- Everybody's having a good time.
- Everybody is having a good time.

Web sitesi bakım geçiriyor.

The website was undergoing maintenance.

Tom idareyi ele geçiriyor.

Tom is taking charge.

Tom sorunu gözden geçiriyor.

Tom is looking at the problem.

Tom başka nöbet geçiriyor.

Tom is having another seizure.

Tom zor zaman geçiriyor.

Tom is having a tough time.

Tom seçeneklerini gözden geçiriyor.

Tom is reviewing his options.

Sami panik atak geçiriyor.

Sami is having a panic attack.

Sanırım kalp krizi geçiriyor.

I think he's having a heart attack.

Burada şirketi hemen ele geçiriyor

taking over the company right here

Tom şirketten zimmetine para geçiriyor.

Tom has been embezzling money from the company.

Hoş bir vakit geçiriyor musun?

Are you having a nice time?

Herkes iyi zaman geçiriyor mu?

- Is everybody having a good time?
- Is everyone having fun?

Tom zor bir zaman geçiriyor.

- Tom is having a hard time.
- Tom is having a tough time.

Tom harika bir zaman geçiriyor.

Tom is having a great time.

Tom zor bir hafta geçiriyor.

Tom is having a rough week.

Tom sefil bir zaman geçiriyor.

Tom is having a miserable time.

Biri güzel bir gün geçiriyor.

Somebody's having a good day.

Tom bütün zamanını çalışarak geçiriyor.

Tom spends all his time studying.

Tom kötü bir gün geçiriyor.

Tom is having a bad day.

Tom bir panik atak geçiriyor.

Tom is having a panic attack.

Harika vakit geçiriyor gibi görünüyorsun.

It looks like you're having a great time.

Tom orta yaş krizi geçiriyor.

Tom is going through a midlife crisis.

Tom iyi vakit geçiriyor olmalı.

Tom must be having a good time.

Tom gerçekten iyi vakit geçiriyor.

Tom is really having a good time.

Tom geceyi arkadaşının evinde geçiriyor.

Tom is sleeping over at a friend's house.

Tom güzel bir gün geçiriyor.

Tom is having a good day.

Tom iyi bir yaz geçiriyor.

Tom is having a good summer.

Arkadaşlarınla çok zaman geçiriyor musun?

Do you spend a lot of time with your friends?

Tom'la çok zaman geçiriyor musun?

Do you spend a lot of time with Tom?

Çocuklarınla yeterli zaman geçiriyor musun?

Are you spending enough time with your kids?

Tom Mary ile vakit geçiriyor.

Tom has been spending time with Mary.

Tom müthiş bir zaman geçiriyor.

Tom is having an awesome time.

Hafta sonunu nasıl geçiriyor olacaksın?

How will you be spending your weekend?

Tom alerjik bir reaksiyon geçiriyor.

Tom is having an allergic reaction.

Tom varoluşsal bir kriz geçiriyor.

Tom is having an existential crisis.

Bence Tom iyi vakit geçiriyor.

- I think Tom is having a good time.
- I think that Tom is having a good time.

Tom tüm sabahı ağlayarak geçiriyor.

Tom has been crying all morning.

Tom Boston'da iyi vakit geçiriyor.

Tom is having a good time in Boston.

Hâlâ iyi vakit geçiriyor musun?

Are you still having a good time?

Tom bunu yaparak vakit geçiriyor.

Tom has been spending time doing that.

Tom kalp krizi geçiriyor olabilir.

- Tom may be having a heart attack.
- Tom might be having a heart attack.

Tom, Boston'da güzel vakit geçiriyor.

Tom is having a nice time in Boston.

Tom tüm seçeneklerini gözden geçiriyor.

Tom is reviewing all his options.

Tom sadece iyi vakit geçiriyor.

Tom is just having a good time.

Tom iyi bir yıl geçiriyor.

Tom is having a good year.

Tom vaktinin çoğunu yolda geçiriyor.

Tom spends most of his time on the road.

Sami'nin arada sırada nöbet geçiriyor.

Sami still has occasional seizures.

Tom internette çok vakit geçiriyor.

Tom spends too much time online.

Tom telefonunda çokça vakit geçiriyor.

Tom spends a lot of time on his phone.

Bakış açım bilişsel bir dönüşüm geçiriyor,

My perspective shifted cognitively,

O boş zamanını internet üzerinde geçiriyor.

He spends his free time on the internet.

Patronum kötü bir soğuk algınlığı geçiriyor.

My boss is suffering from a bad cold.

Tom belli ki iyi vakit geçiriyor.

Tom is obviously having a good time.

- Herkes iyi vakit geçiriyor.
- Herkes eğleniyor.

- Everybody's having a good time.
- Everybody is having a good time.

En azından biri iyi vakit geçiriyor.

At least somebody is having a good time.

Tom iyi vakit geçiriyor gibi görünüyordu.

Tom looked like he was having a good time.

Herkes iyi zaman geçiriyor gibi görünüyor.

Everybody seems to be having a good time.

Siz arkadaşlar iyi zaman geçiriyor musunuz?

Are you guys having a good time?

Siz iyi vakit geçiriyor gibi görünüyorsunuz.

You guys seem to be having a good time.

Tom çok kötü bir gün geçiriyor.

Tom is having a very bad day.

İyi bir gün geçiriyor gibi görünmüyorsun.

You don't look like you're having a good day.

Tom'la beraber çok zaman geçiriyor musunuz?

Do you and Tom spend a lot of time together?

Tom bütün vaktini Mary'yi düşünerek geçiriyor.

Tom spends all his time thinking about Mary.

Tom ve Mary iyi vakit geçiriyor.

Tom and Mary are having a good time.

Sen iyi vakit geçiriyor gibi görünüyorsun.

You look like you're having a good time.

Tom Mary ile çok zaman geçiriyor.

- Tom spent a lot of time with Mary.
- Tom has been spending a lot of time with Mary.

Latince ölü değildir. Sadece evrim geçiriyor.

Latin isn't dead. It's just evolved.

Hiç iyi vakit geçiriyor gibi görünmüyorsun.

You never look like you're having a good time.

Tom gerçekten iyi bir yıl geçiriyor.

Tom is having a really good year.

Tom bunu yaparken iyi vakit geçiriyor.

Tom has a good time doing that.

Sami şu an zor günler geçiriyor.

Sami is going through difficult times right now.

Tom Mary ile çok vakit geçiriyor.

Tom has been spending a lot time with Mary.

Tom hafta sonunu Mary'nin çiftliğinde geçiriyor.

Tom is spending the weekend on Mary's ranch.

Tom kalp krizi geçiriyor gibi görünüyor.

Tom seems to be having a heart attack.

Sami hayatının çoğunu hapishanede geçiriyor olacak.

Sami is gonna be spending most of his life in prison.

- Ceketim sugeçirmez değil.
- Ceketim su geçiriyor.

My jacket isn't waterproof.

Tom spor salonunda çok vakit geçiriyor.

Tom spends a lot of time at the gym.

- Tom bilgisayar başında haddinden çok zaman geçiriyor.
- Tom bilgisayarın başında çok fazla zaman geçiriyor.

Tom spends too much time on the computer.

Tom zor bir hafta geçiriyor gibi görünüyor.

Tom seems to be having a rough week.

Tom kötü bir gün geçiriyor gibi görünüyor.

Tom looks like he's having a bad day.

O, elini dalgalı kahverengi saçının içinden geçiriyor.

He's running his hand through his wavy, brown hair.

Tom bilgisayarın başında çok fazla zaman geçiriyor.

Tom spends too much time on the computer.

Alice, geçen Pazardan beri soğuk algınlığı geçiriyor.

Alice has had a cold since last Sunday.