Translation of "Başardım" in English

0.008 sec.

Examples of using "Başardım" in a sentence and their english translations:

Meşgul etmeyi başardım.

I've managed to keep busy.

Ondan kurtulmayı başardım.

I managed to get rid of him.

Kitabı almayı başardım.

I succeeded in getting the book.

Onları kurtarmayı başardım.

I managed to save them.

İçeri girmeyi başardım.

I managed to get in.

- Başardım.
- Başarılı oldum.

I succeeded.

İstediğimi elde etmeyi başardım.

I succeeded in getting what I wanted.

Zorluğun üstesinden gelmeyi başardım.

I managed to overcome the difficulty.

Dağın tepesine ulaşmayı başardım.

I succeeded in reaching the top of the mountain.

Son treni yakalamayı başardım.

I managed to catch the last train.

Onun önerisi sayesinde başardım.

I succeeded thanks to his advice.

Onun tavsiyesinden dolayı başardım.

- I succeeded because of his advice.
- Because of his advice, I was able to succeed.

İşte bu yüzden başardım."

And that is why I succeed."

Sonunda onu yayınlamayı başardım.

Finally, I managed to publish it.

Sonunda, onu bulmayı başardım.

At last, I managed to find him.

Başarmak istediğim şeyi başardım.

I accomplished what I wanted to.

Biraz para kazanmayı başardım.

I've managed to save a little money.

Zaten bunu yapmayı başardım.

I've already managed to do it.

- Sanırım hallettim.
- Galiba başardım.

I think I nailed it.

Bana verdiğin tavsiye sayesinde başardım.

Because of the advice that you gave me, I succeeded.

İngiliz kanalını yüzerek geçmeyi başardım.

I was able to swim across The English Channel.

Bir ankesörlü telefon bulmayı başardım.

Tom managed to find a pay phone.

İnanamıyorum, nihayet bunu yapmayı başardım.

I can't believe I finally managed to do it.

Bu sabah sorunu çözmeyi başardım.

I was able to solve the question this morning.

Sonunda kayıp cüzdanımı bulmayı başardım.

I finally managed to find my lost wallet.

- Bunu yapmayı başardım.
- Bunu yapabildim.

I was able to do that.

- Sonunda zoru başardım.
- Sonunda üstesinden geldim.

I finally beat the odds.

Arabamı tek başıma tamir etmeyi başardım.

I managed to repair my car by myself.

Düğünüm için ailemden izin almayı başardım.

I managed to get permission from my parents for my wedding.

Onu hiç yardım olmadan yapmayı başardım.

I managed to do that without any help.

Mark Pollock: Aslında, kimliğimi yeniden kurmayı başardım.

Mark Pollock: Eventually, I did rebuild my identity,

Uzlaşma yeteneğimi kullanarak bir anlaşma yapmayı başardım.

So I called on my negotiation skills and suggested we make a deal.

Kuzenimi planımı kabul etmeye ikna etmeyi başardım.

I managed to persuade my cousin into accepting my plan.

Yoğun trafiğe rağmen havaalanına zamanında varmayı başardım.

In spite of the heavy traffic, I managed to get to the airport in time.

Üniversitede fizik dersini başaramadım ama kimyayı başardım.

In college, I fared ill with physics and well with chemistry.

Baba'yı resepsiyonu evde organize etmeye ikna etmeyi başardım.

I managed to convince Dad that we organize the reception at home.

Sonunda bunu yapmaması için Tom'u ikna etmeyi başardım.

I've finally managed to persuade Tom not to do that.

Birkaç yıl sonra, hayatımda bazı şeyleri kontrole almayı başardım.

A few years later, I managed to get some control in my life.

Kazandı. Ben de bunu yapmayı başardım. Bağımsızlığın ilk gününden itibaren,

win it. Which is exactly what I succeeded in doing. From the first day of

Bu uzun bir zaman aldı, ama sonunda onu ikna etmeyi başardım.

It took a long time, but in the end I was able to convince him.

- Arabamı tek başıma tamir etmeyi başardım.
- Arabamı tek başıma tamir edebildim.

I managed to repair my car by myself.

Benim adım Bear Grylls ve ben dünyadaki en zorlu yerlerde hayatta kalmayı başardım.

I'm Bear Grylls, and I've survived in some of the harshest places on the planet.

"Bu matematik problemi çok zor, siz nasıl çözmeyi başardınız?" , "Bir şekilde başardım, işte."

"This math problem is very difficult. How did you solve it?" "Eh, I managed somehow."

Hatayı yeniden üretmeyi başardım ve ayrıca neye sebep olabileceği konusunda bir fikrim var.

I succeeded in reproducing the error, and I also have an idea about what might be causing it.