Translation of "Büro" in English

O bir büro elemanıdır.

He is an office worker.

Tom büro kapısını kapattı.

Tom shut the office door.

Babam bir büro çalışanıdır.

My father is an office worker.

Arabamı büro yakınında park ediyorum.

I am parking my car near the office.

Bu kattaki üç büro boş.

Three offices on this floor are empty.

Tom parasını büro çekmecesine sakladı.

Tom hid his money in a bureau drawer.

Büro çekmecesinin birçok bölümü var.

The bureau drawer has several compartments.

Firma, Boston'da bir büro açtı.

The firm has opened an office in Boston.

Bu bir büro değil, toplantı odası.

This is a meeting room, it's not an office.

O, sadece sıradan bir büro çalışanıdır.

He's just an ordinary office worker.

Büro bugün çok yoğun gibi görünüyor.

The office seems very busy today.

Tom daha büyük bir büro istiyor.

Tom wants a bigger office.

Ben küçük bir hukuk firmasının büro müdürüyüm.

I'm the office manager of a small law firm.

Şirket geçici bir büro asistanı istihdam etti.

The company hired a temporary office assistant.

- Ofis kapısı açık olacak.
- Büro kapısı açık olacak.

The office door will be open.