Translation of "Firma" in English

Firma inceleme altında.

The firm is under investigation.

Tedarikçi firma talebe yetişemiyor.

- Supplies cannot keep up with the demand.
- Supplies can't keep up with the demand.

Firma eğitsel kitaplar yayınlıyor.

The firm publishes educational books.

Firma yabancı yönetim altında.

The firm is under foreign management.

Bu firma, televizyon üretiyor.

This company manufactures televisions.

Firma saygınlığını artırmayı deniyor.

The company is trying to improve its image.

- Firma yüksek kaliteli ürünleriyle tanınmaktadır.
- Firma yüksek kaliteli ürünleri ile tanınır.

The firm is known for its high-quality products.

Firma beş kişiyi işten çıkardı.

The company laid off five people.

Firma, Boston'da bir büro açtı.

The firm has opened an office in Boston.

Biz o firma ile iş yaparız.

We do business with that company.

Firma ihracattan büyük kazançlar elde etti.

The firm has made large profits from exports.

Firma bazı yeni arabalar satın aldı.

The firm has bought some new cars.

Biz firma için bir logo yapıyoruz.

We're making a logo for the firm.

Tom büyük bir firma için çalışır.

Tom works for a large firm.

New York'ta çok sayıda ticari firma vardır.

There are many commercial firms in New York.

Babamın o firma ile bir ilgisi var.

My father has something to do with that firm.

Tom Boston'da büyük bir firma için çalışıyordu.

Tom used to work for a big firm in Boston.

Biz son firma deneyimimiz tarafından biraz yaralandık.

We were a little scarred by our last firm experience.

Tom tuğla satan bir firma için çalışıyor.

Tom works for a company that sells bricks.

Tom, otomobil parçaları üreten bir firma için çalışıyor.

Tom works for a company that makes automobile parts.

Bir firma, patent duvarını ne kadar yüksek inşa ederse

The higher a patent wall a company builds,

O büyük bir firma tarafından bir katib olarak alınmıştır.

He was taken on by a large firm as a clerk.

Pazarın daha zengin sektörü için çok sayıda firma yarışıyor.

Many firms are competing for the wealthier segment of the market.

Sami, iç dekorasyon malzemeleri satan bir firma için çalışıyor.

Sami works for a company that sells interior decoration supplies.

Aynı zamanda birçok riskle karşı karşıya olan bir firma olması

it is also a firm which is facing many risks.

Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor.

The firm provides its workers with their uniforms, but they are expected to have them regularly cleaned.

Ve daha bir çok firma mağazalarını kapattı ve üretimlerini de durdurdu

And many more companies closed their stores and stopped their production.

Dan ve Matt özel bir firma için güvenlik görevlisi olarak çalışıyorlar.

Dan and Matt work as security guards for a private firm.

- O firma iyi bir üne sahiptir.
- O firmanın iyi bir ünü var.

That firm has a good reputation.

Tom işini kaybetti. Çünkü firma bir robotun onun işini daha iyi yapabildiği sonucuna vardı.

Tom lost his job because the firm decided that a robot could do his job better.

- Tüm kurallar şirket politikası ile uyumlu olmalı.
- Tüm kurallar firma politikası doğrultusunda olmalı.
- Tüm kurallar şirket politikasıyla uyumlu olmalı.

All of the rules must be in line with company policy.