Translation of "Bölünmüş" in English

0.003 sec.

Examples of using "Bölünmüş" in a sentence and their english translations:

O bölünmüş bir kişiliğe sahip.

He has a split personality.

Tom bölünmüş bir kişiliğe sahiptir.

- Tom has a split personality.
- Tom has a dual personality.

Bir tezin paragraflara bölünmüş olması gerekir.

A dissertation should be divided into paragraphs.

Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz.

- A house divided against itself can't stand.
- A house divided against itself cannot stand.

Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.

The playground is divided into three areas by white lines.

Korku ve öfkeyle bölünmüş olan bir millet için tehlikedir.

the dangers to a nation riven by anger and fear.

Dörde bölünmüş Çin lahanasını biraz geniş şeritler halinde kesin.

Cut the quartered pak-choi into, slightly wide, strips.