Translation of "Ayaklarımın" in English

0.003 sec.

Examples of using "Ayaklarımın" in a sentence and their english translations:

Ayaklarımın ıslanmasını istemiyorum.

I don't want to get my feet wet.

Zemin ayaklarımın altında!

The floor is under my feet!

Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.

I could scarcely stand on my feet.

- Ayaklarımın her tarafında kabarcıklar var.
- Ayaklarımın her tarafı su topladı.

I've got blisters all over my feet.

Dünyanın ayaklarımın altında sarsıldığını hissettim.

I felt the earth shake under my feet.

Annem ayaklarımın temiz olmadığını fark etti.

- Mother noted that my feet were not clean.
- My mother noticed that my feet weren't clean.

Kasabada ayaklarımın beni götürdüğü yerde dolaştım.

I walked around town wherever my feet led me.

Çok fazla içtim ve ayaklarımın üzerinde duramıyordum.

I drank too much and was unsteady on my feet.

Aniden zemin ayaklarımın altından kayboluyor gibi görünüyordu.

Suddenly the ground seemed to disappear from beneath my feet.

Ayaklarımın arkasını yumuşatmak için ponza taşı ile ovarım.

I rub the soles of my feet with pumice in order to smooth them.

Hapisten çıkınca yeniden ayaklarımın üstünde durmama yardım etti.

When I got out of prison, he helped me get back on my feet.

Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.

When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.

Çok fazla içtim ve yer ayaklarımın altında dönüyor gibi görünüyordu.

I drank too much and the ground seemed to spin under my feet.

Bütün bu yürüme ayaklarımın tabanlarını ve ayak parmaklarımı mahvediyor. Doğru ölçüde ayakkabılar alıp almadığımı merak ediyorum.

All this walking is killing the soles of my feet and my toes. I wonder if I have the right size shoes.