Translation of "Kabarcıklar" in English

0.002 sec.

Examples of using "Kabarcıklar" in a sentence and their english translations:

Kabarcıklar kabukları oluşturdu.

The blisters have formed scabs.

Yanıktan kabarcıklar aldım.

I got blisters from the burn.

Çocuklar kabarcıklar üflüyor.

The children are blowing bubbles.

Bu sabun çok kabarcıklar yapar.

This soap makes a lot bubbles.

- Ayaklarımda kabarcıklar var.
- Ayaklarım su topladı.

I have blisters on my feet.

- Ellerimin üstünde kabarcıklar var.
- Ellerim su topladı.

I have blisters on my hands.

- Ayaklarımın her tarafında kabarcıklar var.
- Ayaklarımın her tarafı su topladı.

I've got blisters all over my feet.

- Tom'un ayaklarının her tarafında kabarcıklar vardı.
- Tom'un ayaklarının her tarafı su topladı.

Tom had blisters all over his feet.

- Tom'un yürüyüş botlarıyla sorunu var. Bir ayağının tabanında kabarcıklar var.
- Tom outdoor botlarıyla problem yaşıyor. Bir ayağının tabanı su toplamış.

Tom has trouble with his walking boots. He has blisters on the sole of one foot.

- Tom yeni ayakkabılarını maratondan önce yeterince alıştırmadı ve ayaklarında kötü kabarcıklar oluştu.
- Tom ayaklarını maratondan önce yeni ayakkabılarına alıştırmadığı için çok fena su topladı.

Tom didn't break his new shoes in enough before the marathon, and got bad blisters on his feet.