Translation of "Dolaştım" in English

0.008 sec.

Examples of using "Dolaştım" in a sentence and their english translations:

Amaçsızca dolaştım.

I walked around aimlessly.

Ben sahada dolaştım.

I walked around in the field.

Bütün dünyayı dolaştım.

I've been all over the world.

Avrupa etrafında dolaştım.

- I travelled around Europe.
- I traveled around Europe.

Bütün Amerikayı dolaştım.

I traveled all through the United States.

Bütün Hollanda'yı dolaştım.

I traveled all through the Netherlands.

İtalya'nın tümünü dolaştım.

I traveled through all of Italy.

Ben bir süre dolaştım.

I wandered around for a while.

Ben bütün İspanya'yı dolaştım.

I traveled all through Spain.

Zaman geçirmek için caddelerde dolaştım.

I strolled along the streets to kill time.

Sıkıldım bu yüzden kasabayı dolaştım.

I was bored, so I wandered around town.

Bütün gün sokakları başıboş dolaştım.

I wandered about the streets all day.

Bu yaz bisikletle Hokkaido'yu dolaştım.

I went around Hokkaido by bike this summer.

Kasabada ayaklarımın beni götürdüğü yerde dolaştım.

I walked around town wherever my feet led me.

Gerçekten yorgunum. Bugün çok fazla dolaştım.

I'm really tired. Today, I walked way too much.

Bir saat boyunca aylak aylak dolaştım.

I hung around for one hour.

O zamandan beri, gözlerindeki sonsuz gecede amaçsızca dolaştım.

Ever since, I've wandered aimlessly in the everlasting night of your eyes.

Jim'i aramak için kasabanın her yanını araçla dolaştım.

I drove all around town to look for Jim.