Translation of "Asansöre" in English

Asansöre binebiliriz.

We can take the elevator.

Asansöre bindik.

We rode in an elevator.

Asansöre binelim.

Let's take the elevator.

Asansöre bindiler.

They took the lift.

Asansöre bindim.

I got on the elevator.

Onlar asansöre girdiler.

They entered the elevator.

Tom asansöre bindi.

Tom got into the elevator.

Onunla asansöre bindi.

He took the elevator with her.

Her zaman asansöre binebilirsin.

You can always ride the elevator.

Tom kalabalık asansöre bindi.

Tom got on the crowded elevator.

Tom asansöre doğru gitti.

Tom headed for the elevator.

Bir asansöre ihtiyacım olacak.

I'm going to need a lift.

Tom Mary'yi asansöre itti.

Tom pushed Mary into the elevator.

Tom asansöre doğru yürüdü.

- Tom walked towards the elevator.
- Tom headed for the elevator.

Tom asansöre doğru koştu.

Tom hurried toward the elevator.

Tom'un sizi asansöre götüreceğini sanıyordum.

- I thought Tom would walk you to the elevator.
- I thought that Tom would walk you to the elevator.

Tom, Mary ile asansöre bindi.

Tom got into the elevator with Mary.

Tom Mary'ye asansöre kadar eşlik etti.

Tom walked Mary to the elevator.

Bana asansöre yakın bir oda ver.

Give me a room near the elevator.

Tom şemsiyesini aldı ve asansöre yönlendi.

Tom grabbed his umbrella and headed for the elevator.

Herkes evde bir asansöre ihtiyaç duyar mı?

Does anyone need a lift home?

Siz arkadaşların bir asansöre ihtiyacı var mı?

- Do you guys need a ride?
- Do you guys need a lift?

Asansöre bindim ve üçüncü kat butonuna bastım.

I got into the elevator and pushed the button for the third floor.

Tom asansöre bindi ve katı için butona bastı.

Tom got on the elevator and pressed the button for his floor.

Tom asansöre bindi ve üçüncü katın düğmesine bastı.

Tom stepped into the elevator and pushed the button for the third floor.

Tom kaç kişinin daha asansöre sığabileceğini merak etti.

Tom wondered how many more people could fit into the elevator.

Tom asansöre bindi ve üçüncü kat için düğmeye bastı.

Tom got on the elevator and pressed the button for the third floor.

Yirmi kat aşağıya gitmek istiyorsan bir asansöre ihtiyacın var.

You need an elevator if you want to go down twenty storeys.

- Bir asansöre ihtiyacın var mı?
- Arabaya ihtiyacın var mı?

- Do you need a lift?
- Need a lift?

Kendi kendime merdivenlerden yukarı çıkamam. Ben yaşlıyım ve bir asansöre ihtiyacım var.

I cannot go up the stairs by myself. I'm old and I need an elevator.

- Asansörü beşinci kata götür.
- Asansörle beşinci kata çıkın.
- Beşinci kata kadar asansöre binin.

Take the elevator to the fifth floor.