Translation of "Aramalısın" in English

0.017 sec.

Examples of using "Aramalısın" in a sentence and their english translations:

Aramalısın.

You should call.

Tom'u aramalısın.

- You should call Tom.
- You're supposed to call Tom.
- You should phone Tom.

Onu aramalısın.

You should call her.

Avukatını aramalısın.

You should call your lawyer.

Bu kelimeyi aramalısın.

You should look this word up.

Daha sık aramalısın.

You should call more often.

Sanırım Tom'u aramalısın.

- I think you need to call Tom.
- I think you should call Tom.
- I think you should give Tom a call.
- I think you ought to give Tom a call.

Belki Tom'u aramalısın.

Perhaps you should call Tom.

Sen yardım aramalısın.

You need to seek help.

Belki onları aramalısın.

Maybe you should call them.

Belki onu aramalısın.

Maybe you should call him.

Sanırım onları aramalısın.

I think you should call them.

Sanırım onu aramalısın.

I think you should call him.

- Sanırım Tom'u aramalısın.
- Bence Tom'u aramalısın.
- Bana kalırsa Tom'u aramalısın.
- Tom'u araman gerektiğini düşünüyorum.

I think you should call Tom.

O kelimeyi sözlükte aramalısın.

- You should look up that word.
- You should look that word up.

Şu anda Tom'u aramalısın.

You should call Tom right now.

Ebeveynlerini daha sık aramalısın.

You should call your parents more often.

Onları hemen şimdi aramalısın.

You should call them right now.

Onu hemen şimdi aramalısın.

You should call him right now.

Belki de polisi aramalısın.

Maybe you should call the police.

Sanırım belki Tom'u aramalısın.

I think perhaps you should call Tom.

Bir randevu için dişçiyi aramalısın.

You should call the dentist for an appointment.

- Onları araman gerekiyor.
- Onları aramalısın.

You're supposed to call them.

- Onu araman gerekiyor.
- Onu aramalısın.

- You should call her.
- You're supposed to call him.
- You're supposed to call her.

Tom'u aramalısın ve ona söylemelisin.

You need to call Tom and tell him.

En kısa sürede anneni aramalısın.

You should call your mother as soon as possible.

Sanırım belki de polisi aramalısın.

I think perhaps you should call the police.

Mümkün olduğu kadar kısa sürede babanı aramalısın.

You should call your father as soon as possible.

- Hemen Tom'u aramalısın.
- Hemen Tom'u araman gerekiyor.

You need to call Tom immediately.

Ayda en az bir kez anne babanı aramalısın.

You should call on your parents at least once a month.

Bir öğretmen aramalısın ve sizin için en iyi olan ruhsal uygulama yöntemini öğrenmelisin.

You should seek a teacher and learn the method of spiritual practice that is best for you.