Translation of "Arama" in English

0.007 sec.

Examples of using "Arama" in a sentence and their english translations:

- Daha fazla arama.
- Uzakta arama.

Don't look any further.

Beni arama.

Don't call me.

Arama ücretsizdir.

The call is free of charge.

Polisi arama.

Don't call the police.

Tom'u arama.

Don't call Tom.

Tekrar arama.

Don't call again.

Kimseyi arama.

Don't call anyone.

Bizi arama.

Don't look for us.

Onları arama.

Don't call them.

Onu arama.

Don't call him.

- Beni tekrar arama.
- Beni bir daha arama.

Don't call me again.

- Ben arama yapabilirim.
- Ben bir arama yapabilirim.

I can make a call.

Polisleri arama, abicim.

Don't call the cops, man.

Birkaç arama yapacağım.

I'll make a few calls.

Herhangi birini arama.

Don't call anybody.

Arama iznimiz var.

We've got a search warrant.

Sakın babanı arama.

Don't call your father.

Tom'a arama yaptırdım.

I had Tom make the call.

Birkaç arama yaptım.

I made a couple calls.

Arama fonksiyonu yetersizdir.

The search function is inadequate.

Arama parkta başladı.

The search began in the park.

Onu geri arama.

Don't call him back.

Lütfen polisi arama.

Please don't call the cops.

Tom'u şimdi arama.

Don't call Tom now.

Hiç arama yapma.

Don't make any calls.

Arama için teşekkürler.

Thanks for the call.

Sevilmeyen kimseyi arama.

Don't look for the fly in the ointment.

Arama devam ediyor.

The search continues.

Artık beni arama.

Don't call me anymore.

Ben ofisteyken beni arama.

- Don't phone me while I'm at the office.
- Don't call me when I'm at the office.

İş arama nasıl gidiyor?

How's the job hunt?

Beni tekrar asla arama.

Don't ever call me again.

Birkaç arama yapmam gerekiyor.

I need to make a few calls.

Hangi arama motorunu kullanıyorsun?

Which search engine do you use?

Binaları arama iznim var.

I have a warrant to search the premises.

Başka bir arama yapmalıyım.

- I have to make another call.
- I need to make another call.

Kötü bir arama yaptım.

I made a bad call.

Avukatımı arama hakkım var.

I have the right to call my lawyer.

Lütfen artık beni arama.

Please don't call me anymore.

- Polisi arama.
- Polis çağırma.

- Don't call the police.
- Don't call the cops.

Tom'u o kadar arama.

Don't call Tom that.

Lütfen Tom'u tekrar arama.

Please don't call Tom again.

Lütfen onları tekrar arama.

Please don't call them again.

Lütfen beni tekrar arama.

Please don't call me again.

Lütfen onu tekrar arama.

Please don't call him again.

Favori arama motorun nedir?

What's your favorite search engine?

Hangi arama motorunu kullanıyorsunuz?

What search engine do you use?

- Sen bizi arama. Biz seni ararız.
- Sen arama. Biz seni arayacağız.

Don't call us, we'll call you.

Beni gece çok geç arama.

Don't call me so late at night.

Bir arama emriniz var mı?

Do you have a search warrant?

Bir arama ekibi organize edelim.

Let's organize a search party.

Bir arama ekibi organize etmeliyiz.

We should organize a search party.

Herkesin mutluluk arama hakkı vardır.

Everybody has the right to seek happiness.

Sadece bir arama yapmak zorundayım.

I just have to make a call.

Tom iş arama için dışarıda.

Tom is out job hunting.

Birkaç arama yapmama izin verin.

Let me make a few calls.

Lütfen bizi bir daha arama.

Please don't call us again.

Lütfen onu bir daha arama.

Please don't call her again.

Bizim bir arama iznimiz var.

We have a search warrant.

Mary havaalanında elle arama yapıldı.

- Mary received a pat-down search at the airport.
- Mary received a patdown search at the airport.

Arama operasyonları hala devam ediyor.

Search operations are still underway.

Sami başka bir arama yapıyordu.

Sami was making another call.

Google Görseller'de chien için arama yaptım

then I would search on Google Images for chien,

Kısa zamanımızda 1,5 milyon arama gerçekleştirdik.

In our short history, we've taken 1.5 million calls.

Doğu Prusya'ya yaptığı yiyecek arama baskınlarının

Ney was criticised again by Napoleon three months later, when his foraging raids into

Ama Google sadece arama motoru değil.

But Google is not just a search engine.

Bu işe arama motoru olarak başladı.

It started out as a search engine.

Dünya'nın en popüler arama motoru Google.

The world's most popular search engine is Google.

Saat 10'dan sonra beni arama.

Don't call me up after ten o'clock.

Japonya'ya ödemeli bir arama yapmak istiyorum.

I'd like to make a collect call to Japan.

Japonya'ya bir ödemeli arama yapmak istiyorum.

I want to make a collect call to Japan.

2.30'dan sonra Tom'u evinde arama.

Don't call Tom at his home after 2:30.

Tom telefonunda tekrar arama tuşuna bastı.

Tom pressed redial on his phone.

Arama köpekleri kurbanın cesedinin yerini saptadı.

Search dogs located the victim's body.

- Boşuna beni arama.
- Boşuna beni aramayın.

Don't bother looking for me.

Beni arama nedeninin o olduğunu sandım.

- I assumed that was the reason you called me.
- I assumed that that was the reason you called me.

2.30'dan sonra Tom'u evde arama.

Don't call Tom at home after 2:30.

Bu telefonla dış arama yapabilir miyim?

Can I make an outside call on this phone?

Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.

Search and rescue operations began immediately.

Ben bir toplantıdayım. Beni telefonla arama.

I'm in a meeting. Don't put through any calls for me.

Ben yerel bir arama yapmak istiyorum.

I want to make a local call.

Sami bir alışveriş merkezinden arama yaptı.

Sami made a call from a shopping mall.

- Tom bir arama- kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
- Tom bir arama-kurtarma uzmanı olmak istiyordu.

Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.

Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.

Without doubt, we should spend more on the search.

Tarayıcının küçük bir köşesinde arama motoru koydu

Put the search engine in a small corner of the browser

ıstakozla benim arama girmek için beni yanaştırdı.

corralling me so that she can then get between the lobster and myself.

Gerekli arama fikrinden hoşlanmadım, fakat o yapılmalıydı.

I disliked the idea of the necessary call, but it had to be done.

- Ona şimdi telefon etme.
- Onu şimdi arama.

Don't call him now.

911'i arama! 112'yi aramak zorundasın.

Don't call 911! You have to call 112.

Ben internette arama yapmak için Yahoo'yu kullanırım.

I use Yahoo! to search on the internet.

İtalya'yı arama için ülke kodu 39'dur.

The country code for calling Italy is 39.