Translation of "Anlamadığı" in English

Söylediğimi anlamadığı açıktı.

It was apparent that he did not understand what I had said.

İnsanların anlamadığı şey bu.

That's what people don't understand.

Tom neler olduğunu anlamadığı için korkuyor.

Tom is afraid because he doesn't understand what's going on.

Tom'un çok iyi Fransızca anlamadığı çok açık.

- It's very obvious that Tom doesn't understand French very well.
- It's very obvious Tom doesn't understand French very well.

Web, yaşlı insanların anlamadığı yeni ekonominin bir parçasıdır.

The Web is part of the new economy that older people don't understand.

Tom sözleri anlamadığı bir dilde olsa bile şarkıyı sevdi.

Tom loved the song even though the lyrics were in a language he didn't understand.

Bir de anlamadığı zaman “kusura bakma ben anlayamadım”dan ziyade,

They are also writing scripts