Translation of "Alice'in" in English

0.004 sec.

Examples of using "Alice'in" in a sentence and their english translations:

Alice'in konsere gittiği dündü.

It was yesterday that Alice went to a concert.

Mary, Alice'in davranışına şaşırdı.

Mary was surprised by Alice's behavior.

Alice'in bir kedisi var.

Alice has a cat.

Mary, Alice'in göbek adıdır.

Mary is Alice's middle name.

Alice'in saçında bir çiçek var.

Alice has a flower in her hair.

Gözyaşları Alice'in yanaklarından aşağı aktı.

Tears ran down Alice's cheeks.

Yeşil Alice'in üstünde iyi görünüyor.

Green looks good on Alice.

Anne Alice'in onu takip etmesini belirtti.

The mother signed to Alice to follow her.

Alice'in yeni flörtünün kim olduğunu biliyor musun?

Do you know who Alice's new date is?

Tom, Mary ve John; Alice'in etrafında toplandılar.

Tom, Mary and John are gathered around Alice.

Mary ve Alice'in kız kardeş olduklarını bilmiyordum.

- I didn't know Mary and Alice were sisters.
- I didn't know that Mary and Alice were sisters.

Tom ve Mary John ve Alice'in karşısına oturdu.

Tom and Mary sat across from John and Alice.

Sanırım Alice'in böyle uzun süre sessiz kalması tuhaf.

I think it's strange that Alice should keep silent for such a long time.

Tom, Mary, John ve Alice'in hepsi Fransızca konuşabilirler.

Tom, Mary, John and Alice can all speak French.

Tom Mary'nin John ve Alice'in kızı olduğunu biliyordu.

Tom knew that Mary was John and Alice's daughter.

Tom, Mary, John ve Alice'in hepsi Boston'da yaşıyor.

Tom, Mary, John and Alice all live in Boston.

Alice'in üzerine Mary'yi seçtiği için Tom'u gerçekten suçlayabilir misin?

Can you really blame Tom for choosing Mary over Alice?

Hem Mary hem de Alice'in çok uzun saçları var.

Both Mary and Alice have very long hair.

Tom ve Mary John ve Alice'in karşısındaki masada oturuyordu.

Tom and Mary were sitting across the table from John and Alice.

Tom, Mary, John ve Alice'in hepsi Çin yemeklerinden hoşlanıyor.

Tom, Mary, John and Alice all like Chinese food.

Tom, Mary'ye Alice'in artık onun kız arkadaşı olmadığını söyledi.

Tom told Mary that Alice wasn't his girlfriend anymore.

Tom Mary'nin John ve Alice'in boşanmayı planladıklarını bilip bilmediğini merak ediyordu.

Tom wondered if Mary knew John and Alice were planning on getting divorced.

Alice'in Tom'un zaten Mary ile evli olduğu hususunda hiçbir fikri yoktu.

Alice had no idea that Tom was already married to Mary.

Tom bana Fransızca olarak Alice'in önceki gün gün Mary'yi gördüğünü söyledi.

Tom told me in French that Alice saw Mary the day before yesterday.

Tom ve Mary, John ve Alice'in şu anda yaşadığı evde oturuyorlardı.

Tom and Mary used to live in the house that John and Alice live in now.

Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi

Some translators changed Alice's name to Sonya or Anya, even though Alisa is a widespread Russian name.