Translation of "Alınmış" in English

0.004 sec.

Examples of using "Alınmış" in a sentence and their english translations:

Bu tablo alınmış.

This table is taken.

Tom alınmış gibiydi.

Tom seemed to have been offended.

Anayasada güvence altına alınmış.

that it is enshrined in our constitution.

Tom askıya alınmış olmalıydı.

- Tom should've been suspended.
- Tom should have been suspended.

Tom alınmış gibi görünüyor.

Tom looks like he's offended.

Tom kesinlikle rüşvetle satın alınmış.

Tom was definitely bought off.

Affedersiniz, o koltuk alınmış mı?

Pardon me, is that seat taken?

Apar topar alınmış bir karardı.

The decision was taken on the spur of the moment.

Doğum gününde yavru kedi alınmış.

He got a kitten for his birthday.

Doğum gününde yavru köpek alınmış.

She got a puppy for her birthday.

Bu araba yeni alınmış kadar iyi.

This car is as good as new.

- Adım neden çembere alınmış?
- İsmim neden yuvarlak içine alındı?
- Adım neden daire içine alınmış?

Why is my name circled?

"Cidjrpitsa" sözcüğü başka dilden alınmış bir kelimedir.

The word "cidjrpitsa" is a loan word.

İngilizcede, Japoncadan ödünç alınmış bazı kelimeler vardır.

In English there are some words borrowed from Japanese.

Okyanuslarımız oldukça keşfedilmemiş ve az örneklem alınmış durumda,

Our oceans are pretty much unexplored and undersampled,

Yabancı dillerden ödünç alınmış pek çok kelimeye sahip.

It has a great many words borrowed from foreign languages.

Adem, "İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, etimden alınmış ettir" dedi, "Ona 'Kadın' denilecek, çünkü o adamdan alındı."

And Adam said: This now is bone of my bones, and flesh of my flesh; she shall be called woman, because she was taken out of man.

Saatler bu hafta sonu bir saat geri alınmış olacaktır.

The clocks will be put back an hour this weekend.

Kazaya neden olan sürücü, askıya alınmış bir ehliyetle araba kullanıyordu.

The driver who caused the accident was driving with a suspended license.

"Sauna" Finceden ödünç alınmış yaygın olarak kullanılan birkaç sözcükten biridir.

"Sauna" is one of the few widely used words that have been borrowed from Finnish.

Ödünç alınmış altın geri talep ettikleri zaman kurşun haline gelir.

Borrowed gold becomes lead when they demand it back.

. Nil boyunca sürükleyici, ilgi çekici ve güzelce filme alınmış bir yolculuk

It’s an immersive, engaging and beautifully filmed journey along the Nile, exploring its

Başka dilden alınmış kelimeler bir dili bozmazlar; onlar sadece onu değiştirirler.

Loanwords don't corrupt a language; they merely change it.

Biletler kişi başı 30 $'dır ve pazartesi gününe kadar satın alınmış olmalıdır.

Tickets are $30 per person and must be purchased by Monday.

Güney Kore'de SAMSUNG tarafından işe alınmış 100,000 kişiden birinin hayatını hayal edin. Sabah

Imagine the life of one of the 100,000 workers employed by SAMSUNG in South Korea. He gets

Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir.

My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.

Adli tıp uzmanları ve cinayet masası dedektifleri, güvenlik çemberine alınmış yerde ve çevresinde çalışmalarını sürdürdüler.

Forensics officers and criminal investigations detectives continued to work at the cordoned-off unit and its surrounds.