Translation of "Kedi" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "Kedi" in a sentence and their chinese translations:

Kedi!

貓!

Kedi kımıldamadı.

小貓一動也不動。

Kedi nerede?

猫在哪里?

Kedi ölmedi.

那猫没死。

Kedi şirin.

這隻貓很可愛。

Kedi siyah.

猫是黑色的。

Kedi miyavlar.

猫叫。

Kedi miyavladı.

猫叫。

Kedi uyuyor.

猫在睡觉。

- Kedi masanın altındadır.
- Kedi masanın altında.

猫在桌子底下。

Kedi çok sevimli.

猫是很可爱的。

Kedi kanapede uyuyor.

貓正在沙發上睡覺。

Kedi çitten geçti.

貓從樹籬穿過去。

Kedi yemek yiyor.

这只猫在吃东西。

Kedi sıçanları yakaladı.

猫抓住了老鼠。

Kedi, balığa bakıyor.

猫看着鱼。

Hiç kedi yoktu.

以前那里没有过猫。

Kedi balığı izliyor.

猫看着鱼。

Kedi sandalyede uyuyor.

- 猫儿在椅子上睡觉。
- 猫在椅子上睡觉。

Kedi sütünüzü içiyor.

猫在喝你的牛奶。

Kedi fareyi yiyor.

猫正在吃老鼠。

Kedi nerede uyuyor?

猫在哪里睡觉?

O kedi mutlu.

那只猫很开心。

Kedi sepetten çıktı.

一只猫从篮子里出来了。

- Kedi masanın üzerinde oturuyor.
- Kedi masanın üstünde oturuyor.

猫坐在桌子上。

O bir kedi mi?

这是猫吗?

Kedi evde seni bekliyor.

猫在家里等你。

Ken iki kedi besler.

肯养了两只猫。

Masanın altında kedi var.

书桌下有一只猫。

Kedi bir fare yakaladı.

猫抓住了老鼠。

Mutfakta bir kedi var.

廚房裡有隻貓。

Bu kedi çok şişman.

这猫是很肥。

Bu kedi fareleri kovalamaz.

这只猫不抓老鼠。

Kedi uzaktayken fareler oynayacak.

山上无老虎,猴子称大王。

Tom kedi maması yer.

汤姆吃猫粮。

Siyah kedi hızlı koşar.

黑猫跑得飞快。

Siyah kedi hızlı koşuyor.

黑猫跑得飞快。

Kedi maması aldın mı?

你买猫粮了吗?

Kedi sandalyenin üzerinde uyuyor.

- 猫儿在椅子上睡觉。
- 猫在椅子上睡觉。

Kayıp kedi henüz bulunmadı.

失踪的猫还没被找到。

Bu kedi ne renk?

这只猫是什么颜色的?

Masanın altında bir kedi var.

书桌下有一只猫。

Yatağın altında bir kedi var.

床下有一只猫。

Kedi tanımadığı bir gürültüden korktu.

猫被陌生的噪音惊吓了。

Kedi yavrusu içeri girmek istedi.

小猫想进来。

Bakın! Mutfakta bir kedi var.

看看!厨房里有一只猫。

Masanın altından bir kedi çıktı.

一隻貓從桌底下出來。

O bir kedi değil, köpek.

那不是猫。那是狗。

Bak! Mutfakta bir kedi var.

看,厨房里有一只猫。

Kedi elektrik süpürgesinden nefret eder.

猫很讨厌吸尘器。

Bu kedi sana mı ait?

這是你們家的小貓嗎?

Kara kedi, beyaz fareyi yiyor

黑猫在吃白鼠

- O bir kedi değil, köpek.
- Bu bir kedi değil. Bu bir köpek.

那不是猫。那是狗。

Masanın üzerinde bir kedi var mı?

桌子上有只猫吗?

Benim kızım bir yavru kedi istiyor.

我女儿想要一只小猫。

Benim kanarya bir kedi tarafından öldürüldü.

我的金絲雀被一隻貓殺死了。

Taksiden inince ölü bir kedi gördüm.

我下出租車的時候看到了一隻死貓。

Zavallı kedi! O çevik fareyi yakalayamaz.

可怜的猫! 她无法抓住敏捷的老鼠。

Bu evde kaç tane kedi vardır?

這房子裏面有多少隻貓?

Yaşlı adam "Kedi mi?" diye sordu.

“一只猫?”老先生问。

- O kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı kaçtı.
- Kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı koştu.

她一開門,一隻貓就跑了出來。

Biri siyah, diğeri beyaz iki kedi besler.

他養了兩頭貓:一頭是黑色的,一頭是白色的。

Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?

貓在椅子上面,還是在椅子下面呢?

Onun bir kedisi vardır ve kedi beyazdır.

她有一只猫。那只猫是白色的。

Kedi sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?

猫在凳子上还是凳子下?

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük kedi.

這是我見過最大的貓。

Kedi benden daha çok koltukta oturmayı sever.

这只猫比我更喜欢坐在椅子上。

Bu bir kedi değil. Bu bir köpek.

它不是猫。它是狗。

Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.

小老虎看起來像隻大貓。

O bir kedi mi veya bir köpek mi?

那是只猫还是只狗?

O bir kedi mi yoksa bir köpek midir?

那是只猫还是只狗?

- Bir kedi dokuz canlıdır.
- Bir kedinin dokuz canı vardır.

猫有九命。

Tom ve Mary'nin üç kedi ve iki köpeği var.

Tom和Mary有三隻貓和兩隻狗。

Japonya'da istasyon şefi kedi olan bir tren istasyonu var.

在日本,有站長是貓的車站。

Bir köpek bir kediyi ve bir kedi bir fareyi kovalar.

狗追猫,猫追鼠。

Benim bir kedim ve bir köpeğim var. Kedi siyah ve köpek beyazdır.

我養了一隻貓和一隻狗。貓是黑色的,狗是白色的。

Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.

不管黑猫白猫,能捉老鼠就是好猫。