Translation of "Kedi" in Polish

0.009 sec.

Examples of using "Kedi" in a sentence and their polish translations:

- İyi kedi!
- Uslu kedi!

Dobry kot!

Kedi siyah.

Kot jest czarny.

Kedi ıslak.

Kot jest mokry.

Kedi nerede?

Gdzie jest kot?

Kedi ölmedi.

Kot nie zdechł.

Kedi kaçtı.

Kot uciekł.

Kedi miyavladı.

- Kot miauknął.
- Kot zamiauczał.

Kedi içiyor.

Kot pije.

Kedi uyuyor.

Kot śpi.

- Bulduğun kedi benimdir.
- Bulduğun kedi benim.

- Kot, którego znalazłeś, jest mój.
- Kot, którego znalazłaś, jest mój.
- Kot, którego znaleźliście, jest mój.
- Kot, którego znalazłyście, jest mój.

Bu kedi şu kedi kadar büyüktür.

Ten kot jest tak duży jak tamten.

- Kedi masanın üzerine atladı.
- Kedi masaya atladı.

Kot skakał na stole.

- Masanın üzerinde bir kedi var.
- Masanın üstünde bir kedi vardı.
- Bir kedi masadaydı.
- Bir kedi masanın üstündeydi.
- Masanın üzerinde bir kedi vardı.

Na stole siedział kot.

Kedi süt içer.

Kot pije mleko.

Kedi çok sevimli.

Ten kot jest bardzo ładny.

Kedi fareyi yiyor.

Kot je mysz.

Kedi beni korkuttu.

Kot mnie przestraszył.

Kedi nerede olabilir?

Gdzie może być kot?

Bir kedi masadaydı.

Na stole był kot.

Kedi Tom'a tısladı.

- Kot zasyczał na Toma.
- Kot syknął na Toma.

Kedi yirmi günlüktür.

Kot ma dwadzieścia dni.

Kedi balığı izliyor.

Kot obserwuje rybę.

Kedi sırtını kabarttı.

Kot wyprężył grzbiet.

Kedi sandalyede uyuyor.

Kot śpi na krześle.

Kedi, pençelerini saklıyor.

Kot chowa pazury.

Kedi uyumayı seviyor.

Kot lubi spać.

Kedi ekmeği yiyor.

- Kot je chleb.
- Kot zjada chleb.

Şu kedi kahverengidir.

Ten kot jest brązowy.

- Kedi masanın üzerinde uyuyor.
- Kedi masanın üstünde uyuyor.

- Kotka śpi na stole.
- Kot śpi na stole.

Kedi yanımda uyumayı sever.

Kot lubi ze mną spać.

Yavru kedi uyumak istiyor.

Kotek chce spać.

İspanyolcada "kedi" nasıl denir?

Jak mówi się "kot" po hiszpańsku?

Kedi yaşayan fareyle oynadı.

Kot grał z żywym myszem.

Bu kedi gerçekten maviydi.

Tamty kot naprawdę był niebieski.

Onda kedi alerjisi var.

Jest uczulony na koty.

Ken iki kedi besler.

Ken ma dwa koty.

Kedi masanın üzerine atladı.

Kot skoczył na stół.

Kedi bir sandalyede uyuyor.

Kot śpi na krześle.

Kedi masanın üzerinde uyuyor.

Kotka śpi na stole.

Ispanyolcada nasıl "kedi" denirm

- Jak jest 'kot' po hiszpańsku?
- Jak mówi się "kot" po hiszpańsku?

Bu sadece bir kedi.

To tylko kot.

Yavru kedi yağmurda oynuyor.

Kociak gra w deszczu.

Bir kedi masanın üstündeydi.

- Na stole siedział kot.
- Kot był na stole.

Kedi uzaktayken fareler oynayacak.

Myszy harcują, gdy kota nie czują.

Kedi masanın üstünde uyuyor.

Kotka śpi na stole.

Kedi küçük fareyi yiyor.

Kot zjada małą mysz.

Mutfakta bir kedi var.

W kuchni jest kot.

Kedi geçen hafta hastaydı.

Kot był chory tydzień temu.

Kedi yavrusu uyumak istiyor.

Ten mały kot chce spać.

Bu kedi ne renk?

Jakiego koloru jest ten kot?

Her yer kedi tüyü!

Wszędzie kocia sierść!

- Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- Bir kedi bir fareyi kovaladı.

Kot upolował mysz.

Yatağın altında bir kedi var.

- Tutaj jest kot pod łóżkiem.
- Pod łóżkiem jest kot.

Arabanın altından bir kedi çıktı.

Kot wyszedł spod samochodu.

Siyah bir kedi masanın altındaydı.

Pod stołem był czarny kot.

Kedi fareyi kovaladı ama yakalayamadı.

Kot gonił mysz, ale złapać jej nie mógł.

Kedi yavrusu mışıl mışıl uyudu.

Kotek spał głęboko.

Benim kedim kedi nanesini sever.

Mój kot uwielbia kocimiętkę.

Bir kedi beni beni tırmaladı.

Kot mnie podrapał.

O bir kedi değil, köpek.

To nie jest kot, to jest pies.

Yavru kedi yağmurdan saklanmaya çalışıyor.

Kotek próbuje się ukryć przed deszczem.

Masanın altında bir kedi var.

Pod stołem jest kot.

Ben on üç kedi besliyorum.

Mam 13 kotów.

Masanın üzerinde bir kedi vardı.

Na stole był kot.

- O bir kedi değil, köpek.
- Bu bir kedi değil. Bu bir köpek.

To nie jest kot. To jest pies.

Kedi biraz su istiyor gibi görünüyor.

- Ten kot zdaje się chcieć wody.
- Kot chyba chce się napić wody.

Masanın üzerinde bir kedi var mı?

Czy na stole jest kot?

Kedi canlı bir fare ile oynuyordu.

Kot bawił się z żywą myszą.

Avluda zavallı küçük bir kedi bulduk.

Znaleźliśmy małego, biednego kota w ogrodzie.

Peter bir erkek kedi satın alıyor.

Piotr kupuje kota.

- O kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı kaçtı.
- Kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı koştu.

Jak tylko otworzyła drzwi, kot uciekł.

Onun bir kedisi vardır ve kedi beyazdır.

Ona ma kota. Ten kot jest biały.

Eve doğru koşan siyah bir kedi gördüm.

Widziałem, że czarny kot wbiegł do domu.

- Onda kedi alerjisi var.
- Kedilere alerjisi var.

Ona ma alergię na koty.

Onun bir kedisi var. Bu kedi beyazdır.

Ona ma kota. Ten kot jest biały.

Tom ve Mary, kedi köpek gibi dalaştılar.

Tom i Mary walczyli jak kot z psem.

- Jack, evde bir kedi ve bir papağan bakıyor.
- Jack, evde bir kedi ve bir papağan besliyor.

Jack trzyma w domu kota i papugę.

Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.

Młody tygrys wyglądał jak duży kociak.

Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.

Jeśli szczur podskakuje za wysoko - zostaje złapany przez kota.

O bir kedi mi veya bir köpek mi?

To kot czy pies?

- Tom kedi yavrularını sever.
- Tom yavru kedileri sever.

Tom lubi małe kotki.

Bu büyük kedi, insanlara saldırmasıyla kötü bir ün kazanmıştır.

Ataki na ludzi psują opinię wielkim kotom.

Benim iki köpek, üç kedi ve altı tavuğum var.

Mam dwa psy, trzy koty i sześć kur.

Büyük kötü kedi etiketine rağbet etmeyen kurbanlardan biri Sanjay Gubbi.

Sanjay Gubbi nie wierzy w łatkę przypiętą wielkim kotom.

Bir köpek bir kediyi ve bir kedi bir fareyi kovalar.

Pies goni za kotem, a kot za myszą.

Ona oyuncak bir kedi aldım fakat o bundan mutlu olmadı.

Kupiłem jej zabawkowego kota, lecz się jej nie spodobał.

Ve burada eğer bir kedi tüyü varsa bu muhtemelen jaguar demektir.

A jeśli to jednak sierść kota, to prawdopodobnie jaguara.

Ben insanların herhangi bir zararlı etkisi olmadan kedi maması yiyebildiklerini duydum.

Słyszałem, że ludzie mogą jeść bez szkody karmę dla kotów.