Translation of "Alınan" in English

0.004 sec.

Examples of using "Alınan" in a sentence and their english translations:

Acele etmeden alınan kararlarım vardı.

I had second thoughts.

Alınan çocuklar 10-16 yaşları arasındaydı,

The kids coming in were about 10 to 16 years old,

- Benim görevim toplantıda alınan kararların duyurusunu yapmak.
- Benim işim toplantı sırasında alınan kararları kamuoyuna duyurmak.

My job is to publicize the decisions made during the meeting.

Almanya'da İtalyan Mafyası hafife alınan bir sorundur.

In Germany, the Italian mafia is an underestimated problem.

Ebeveynler çocukları için örnek alınan kimseler olmalı.

Parents should be role models for their children.

Bu programların insanlardan alınan vergilerle ödenmesi gerekiyordu.

These programs had to be paid for by taxes from the people.

Buradan satın alınan ürünler ücretsiz olarak teslim edilecektir.

Articles bought here will be delivered free of charge.

Bu köprü aslında geçiş ücreti alınan bir köprüydü.

This bridge was originally a toll bridge.

O, hayattan alınan bir örnektir. Böyle örnekleri severim.

That's an example taken from life. I like such examples.

Hakları alınan ve uyuşturucuya açılan savaşın yanlış tarafında uyanan

it's a culture that was created by marginalizing, disenfranchised minorities

Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.

- The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
- The family had grave doubts regarding the explanation they got from the army.
- The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.

O dönemde alınan bakanlar kurulu kararıyla müze yapılmasına karar verildi

It was decided to build a museum with the decision of the Council of Ministers taken at that time.

Belkide bütün dünyada alınan bu önlemler bu yüzden olabilir mi?

Maybe this is why these measures taken all over the world?

Yeni yıl bahanesiyle ocakta alınan kararlar genellikle şubatta bozulmuş olur.

New Year's resolutions made in January are often broken by February.

Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.

The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.

Bilinen ve kayıt altına alınan 0.02 saniye Dünya'nın zamanından ileride yaşamaktadır

Known and recorded 0.02 seconds lives ahead of Earth's time

Irak işgali, bir Amerikan başkanı tarafından alınan en kötü dış politika kararıydı.

Invading Iraq was the worst foreign policy decision ever made by an American president.

En sevdiğim barımın küçüklere alkol sunmak nedeniyle askıya alınan alkol lisansı vardı.

My favorite bar had its liquor license suspended for serving alcohol to minors.

Çünkü… belli ki… bir şirket yatırım yapacak işe alınan bir çalışanın çok daha az parası

Because… obviously… a company will invest much less money in an employee who’s hired

Bazı durumlarda, meme ameliyatı koruyucu bir ameliyattır- meme kanseri riski yüksek olduğu düşünülenler tarafından alınan bir önlem.

In some cases, mastectomy is prophylactic surgery - a preventive measure taken by those considered to be at high risk of breast cancer.