Translation of "Ailemin" in English

0.006 sec.

Examples of using "Ailemin" in a sentence and their english translations:

- Ailemin şerefine leke sürdüm.
- Ailemin gururuyla oynadım.
- Ailemin itibarını iki paralık ettim.
- Ailemin saygınlığına gölge düşürdüm.
- Ailemin onurunu kırdım.
- Ailemin namusunu kirlettim.
- Ailemin izzetine halel getirdim.
- Ailemin haysiyetini ayaklar altına aldım.

I have dishonored my family.

Ailemin umurunda olmaz.

My parents won't mind.

Ailemin ihtiyaçlarını karşılıyorum.

I provide for the needs of my family.

Ailemin hepsi iyidir.

My family are all very well.

Ben ailemin evindeyim.

- I'm at my parents'.
- I'm at my parents' house.
- I'm at my parents' place.

Ailemin bundan haberi var.

My parents know about it.

Ailemin bu resmine bak.

Look at this picture of my family.

Ailemin rızası olmadan evlenemem.

I can't get married without my parents' permission.

Ailemin çok parası yoktu.

My parents didn't have much money.

Ailemin bir fotoğrafını çektim.

I took a picture of my family.

Bütün ailemin sağlığı yerinde.

My family are all in good health.

Bu, ailemin bir resmidir.

- This is a picture of my family.
- It's a picture of my family.

İşte ailemin bir fotoğrafı.

- Here is a photograph of my family.
- Here's a picture of my family.

Ailemin beni aradığına eminim.

I'm sure my family is looking for me.

Arkadaşlarımın ve ailemin desteğiyle

With the support of my friends, and family, and my peers

Ailemin fazla parası yoktu.

My family didn't have much money.

Ailemin çok borcu vardı.

My family had many debts.

Ailemin nerede olduğunu bilmiyordum.

I didn't know where my family was.

Fakat sonra ailemin parası bitti.

but when my parents ran out of money,

ailemin yemek masasındaki sohbetleri yatıyor.

but by the conversations around my family's dinner table.

ailemin toplumsal hareketliliğine tanık oldum,

moving out of apartments into a nice house,

Evliliğim için ailemin iznini alabildim.

I was able to get my parents to consent to my marriage.

Ailemin benimle gurur duyacağını düşündüm.

- I thought my parents would be proud of me.
- I thought that my parents would be proud of me.

Tom ve Mary ailemin arkadaşları.

Tom and Mary are friends of my family.

Ailemin hoşlanmadığı birine aşık oldum.

I fell in love with someone my parents didn't like.

Ailemin kim olduğunu bulmakla ilgilenmiyorum.

I'm not interested in finding out who my birth parents are.

Bu, ailemin yaşamış olduğu yerdir.

This is where my family used to live.

Sana ailemin bir resmini gönderiyorum.

- I am sending you a picture of my family.
- I'm sending you a picture of my family.

Sana ailemin bazı resimlerini göstereyim.

Let me show you some pictures of my family.

Ve ailemin ve arkadaşlarının bağırıp çağırmalarından,

and with my parents and their friends screaming and yelling,

Bütün ailemin benimle gurur duymasını istiyorum.

I want my whole family to be proud of me.

O günlerde ailemin hali vakti yerindeydi.

My family was well off in those days.

Bir gün içinde ailemin yarısını kaybettim.

I lost half my family in one day.

Benim ve ailemin başına gelen bu şey,

And this is exactly what happened to me and my family,

Bu ailemin beni her zaman iyimserlikle büyütmesi

it's because they raised me in such a positive way,

Geçen gün onunla karşılaştığımda ailemin sağlığını sordu.

She asked after my parents' health when I met her the other day.

Ailemin tek başıma gitmeme izin vermeyeceğinden eminim.

I'm sure my parents won't let me go by myself.

Ailemin kim olduğunu bulmakla zerre kadar ilgilenmiyorum.

I'm not the least bit interested in finding out who my birth parents are.

Ailemin çalışmam gerektiğini söylediği kadar çok çalışmıyorum.

- I don't study as much as my parents tell me I should.
- I don't study as much as my parents tell me that I should.

Ailemin bir çerçeveli fotoğrafı masamın üstünde asılı.

A framed photo of my family hangs above my desk.

Bunu yapmak için ailemin iznine sahip değilim.

I don't have my parents' permission to do that.

- Ailemin bana ihtiyacı var ve benim aileme ihtiyacım var.
- Ailemin bana ihtiyacı var ve aileme ihtiyacım var.

My family needs me and I need my family.

ailemin de kullandığı kahve takımının aynısıyla servis yaptı.

which was served from a coffee set identical to the one my parents used.

Böylece bir hayli geleneksel olan Koreli ailemin yanına,

So I went to my very traditional Korean parents,

Ben ailemin tavsiyesini önemsemeye başladığımda büyüdüğümü fark ettim.

I realized that I had grown up when I started heeding my parents' advice.

Ailemin kız kardeşimi benden daha çok sevdiğini düşünüyorum.

I think that my parents like my sister more than me.

Noel için istediğim ailemin burada benim yanımda olmasıdır.

What I want for Christmas is for my family to be here with me.

Ailemin benim hatırım için yaptığı tüm fedakarlıklar için minnettarım.

- I am very grateful for all the sacrifices my parents made for my sake.
- I'm very grateful for all the sacrifices my parents made for my sake.

Ne kadar çok çabalarsam çabalayayım ailemin gereksinimlerini elde etmeyi başaramıyorum.

No matter how hard I strive, I fail to achieve my parents' requirements.

Sadece bana kızgın olduğunu düşündüm ve ailemin geriye kalanı ile değil.

- I thought you were only angry with me and not with the rest of my family.
- I thought that you were only angry with me and not with the rest of my family.

Ailemin tercihinin aksine, şehir dışında bir üniversiteye devam etmeye kendi irademle karar verdim.

Despite my parents' preference, I have decided to attend an out-of-state college on my own volition.

Ailemin evi birinin oradan doğuda dağları ve kuzeyde okyanusu görebileceği yüksek bir tepede yer almaktadır.

My parents' house is located high on a hill from which one can see the mountains in the east and the ocean in the north.