Translation of "şeridi" in English

Şehrin uzun bir sahil şeridi var.

The city has a long coastline.

Bu karayolunun bir güvenlik şeridi var.

This highway has a shoulder.

Gazze Şeridi yüksek güvenlikli bir hapishanedir.

The Gaza Strip is a maximum security prison.

- Bütün şeridi işgal ediyorsun.
- Bütün yolu işgal ediyorsun.

You're all over the road.

Kentin uzun kıyı şeridi kum ve çakıl içerir.

The long coastline of the city contains sand and gravel.

Trafikte olduğumda, en hızlı hareket eden şeridi bulmaya çalışırım.

When I'm in traffic, I try to find the fastest moving lane.

Taslakları dışarıda tutmak için kapının etrafına tecrit şeridi koydu.

He put weather stripping around the door to keep out drafts.

, kendine özgü bir sahil şeridi olduğunu bulmak için ülkede yeni bir özellik aradılar

on its economy on Only oil. Leaders searched for a new feature in the country

1.000 kilometrelik sahil şeridi sayesinde, daha muhteşem Karayip plajlarının 250 milden daha fazlası,

Thanks to its 1,000 miles of coastline, more than 250 miles of amazing Caribbean beaches,