Translation of "şehirler" in English

0.008 sec.

Examples of using "şehirler" in a sentence and their english translations:

Şehirler.

[female narrator] Cities.

Şehirler köylerden büyüktür.

Towns are larger than villages.

Ve daha iyi şehirler

And better cities

Şehirler-arası nasıl konuşabilirim?

How can I make a long-distance call?

Büyük şehirler kapkaççılarla doludur.

A big city is full of snatchers.

Şehirler, insanlar, mimari gelip geçer

She said, cities, people, architecture will come and go,

Brezilya'da birçok büyük şehirler vardır.

There are many big cities in Brazil.

Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.

This is the fastest-growing habitat on Earth.

ABD ekonomisi farklı şehirler arasında ayrılmış.

The US economy is divided among different cities.

Şehirler genellikle kırsallardan çok daha kirlidir.

Cities are usually much more polluted than villages.

Neon mega şehirler ve uçan araçlar olacaktı.

It was going to be neon megacities and flying vehicles.

Küresel ısınmadan dolayı, şehirler tamamen batırılmış olabilir.

Due to global warming, cities could be completely submerged.

Şehirler heyecan verici yerlerdir, aynı zamanda stresli.

Cities are exciting places, but also stressful.

Şehirler genişleyip vahşi yaşam alanları daralırsa ne olur?

What happens when cities expand and wildlife habitats shrink?

İskenderiye, Cidde ve Dubai gibi şehirler suyla yutulacak

What threatens Baghdad, Basra and Cairo. Also, cities will be swallowed up by water,

Bayan Richards'la şehirler arası ihbarlı konuşma yapmak istiyorum.

I'd like to make a person-to-person call to Mrs. Richards.

Japonya ile şehirler arası ihbarlı konuşma yapmak istiyorum.

I'd like to make a person-to-person call to Japan.

Japonya'da Kyoto ve Nara gibi güzel şehirler vardır.

In Japan there are beautiful cities, for example Kyoto and Nara.

Bu telefonla bir şehirler arası konuşma yapmak imkansızdır.

It's impossible to make a long-distance call with this phone.

Bazı şehirler çok kozmopolit. Diğerleri ise daha az.

Some cities are very cosmopolitan. Others, less so.

çünkü şehirler yabani ot gibi bir gecede çiçek açmıyor.

because cities don't just spring up overnight like weeds.

Büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,

under great contestation with massive resources,

Hem şehirler hem de şirketler oy verme hakkına sahip.

both citizens and companies have the right to vote.

Şirketler her türlü yatırımı yapmaya başladı, hayalet şehirler inşa ettiler,

Companies started to make all kinds of investments: they built ghost towns, bought out companies

Aynısı Almanya'da Berlin, Frankfurt ya da Münih gibi şehirler var.

The same happens in Germany, where you have cities like Berlin, Frankfurt or Munich.

O, gümüş ağaçları olan altın şehirler hakkında harika hikayeler duymuştu.

He had heard wonderful stories about cities of gold with silver trees.

Büyük şehirler heyecan verici, ancak kirlidir. Köyler temiz ama sıkıcıdır.

Big cities are exciting, but polluted. Villages are clean, but boring.

Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER

And it's forcing animals to find new ways to succeed in the night.

Olacak. Asya'da, büyük şehirler Doğu Çin'in yanı sıra Hindistan ve Japonya'da

will drown as the city of Venice will disappear from the map In Asia, major cities will flood in

Ama yine de ortalıkta satılmamiş hayalet şehirler, boş evler ve iflas etmiş

But since there are a lot of unsold ghost towns, empty houses, and bankrupt real estate

1342 yılında, Ren, Main ve Tuna üzerinde şehirler İncildeki oranlarda bir sel buhranına kapıldı. Binlerce insan hayatını kaybetti.

In 1342, the cities on the Rhine, Main, and Danube were plunged into a flood of biblical proportions. Thousands of people lost their lives.

Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.

Cities and provinces along the Yangtze River in central China are grappling with the country's worst drought in more than 50 years.

Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir.

I can describe China, especially in relation to big cities like Beijing, in one sentence - China is a country whose pace of life is both fast and leisurely.