Translation of "Arası" in English

0.010 sec.

Examples of using "Arası" in a sentence and their english translations:

İkisinin arası.

Neither the one nor the other.

Ödeviyle arası nasıl?

How is he getting along with his school work?

Onunla arası iyi.

He is on good terms with her.

- Onun kaynanasıyla arası iyi.
- Onun kayınvalidesiyle arası iyi.

She has a good relationship with her mother-in-law.

Perde arası ne zaman?

When is the intermission?

Öğünler arası yemek yeme.

Don't eat between meals.

Şehirler-arası nasıl konuşabilirim?

How can I make a long-distance call?

Onların komşularıyla arası iyi.

- They are on good terms with their neighbors.
- They're on good terms with their neighbors.

Tom'un çocuklarla arası harikadır.

Tom is great with children.

Annenle babanın arası nasıl?

How are your parents getting along?

Onun kaynanasıyla arası iyi.

She has a good relationship with her mother-in-law.

2006-2016 arası ilaç patentleri

Drug patents have exploded --

Uluslar arası alanlarda bunları anlatmalıdır

should explain these in international areas

Takımımız üniversiteler arası turnuvada kazandı.

Our team won in the intercollegiate tournament.

Satır arası nasıl okunur bilirim.

I know how to read between the lines.

Onun Bay Brown'la arası iyi.

She's on good terms with Mr. Brown.

Tom'un ailesiyle arası iyi değil.

- Tom is not on good terms with his family.
- Tom isn't on good terms with his family.

Yemekler arası atıştırmaktan nasıl kaçınıyorsun?

How do you avoid grazing between meals?

Tom'un Mary ile arası iyidir.

Tom is on good terms with Mary.

Tom'un Mary ile arası açık.

Tom is on bad terms with Mary.

Tom'un Mary ile arası açıldı.

Tom had a falling-out with Mary.

Tom'un çocuklarla arası çok iyi.

- Tom is very good with kids.
- Tom is very good with children.

Tom parmak arası terlik giyiyor.

Tom is wearing flip-flops.

Tom'un sayılarla arası çok iyi.

Tom is very good with numbers.

Parmak arası terlikleri hiç sevmem.

I don't like flip-flops at all.

Hemen uluslar arası girişimlerde bulundu Türkiye

Just found in international efforts Turkey

Tren Tokyo ve Kagoshima arası çalışır.

The train runs between Tokyo and Kagoshima.

Yol Tokyo ve Osaka arası çalışır.

The road runs from Tokyo to Osaka.

Milletler arası bir çağrı yapmak istiyorum.

I'd like to make an overseas call.

Onun arabası eyaletler arası yolda bozuldu.

Her car broke down on the interstate.

Eğer 10 - 15 dakika arası gülerseniz

If you laugh for 10 to 15 minutes,

Rahatsız olma ve küçümseme arası bir şey.

It's somewhere between discomfort and disdain.

Galaksiler arası kolonileşme çok daha zor değil,

Intergalactic colonization isn't much more difficult,

Yıldızlar arası toz bulutlarında karmaşık organik moleküller,

complex organic molecules in interstellar dust clouds,

Uluslar arası kongreler düzenler. Kısacası çok önemli

organizes international congresses. In short, it is very important

Kilo vermek istiyorsan yemek arası aparatifleri azaltmalısın.

If you want to lose weight, you should cut down on between-meal snacks.

Cinayet sabah üç ile beş arası oldu.

The murder happened between 3 a.m. and 5 a.m.

Saat 5 ile 6 arası hep buradadır.

He is always here between 5 and 6 o'clock.

Bu uçak Osaka ve Hakodate arası uçar.

This plane flies between Osaka and Hakodate.

Tom'un çocuklarla arası çok iyi, değil mi?

Tom is so good with kids, isn't he?

Söylenenlere göre bu öğretmenin çocuklarla arası iyiymiş.

This teacher is said to be popular with children.

Böyle mantı ile gözleme arası bir şey.

It's something in-between "mantı" and "gözleme".

Bu uzaklık yaklaşık olarak Miami-Boston arası demek.

That's about the distance from Miami to Boston.

Bayan Richards'la şehirler arası ihbarlı konuşma yapmak istiyorum.

I'd like to make a person-to-person call to Mrs. Richards.

Japonya ile şehirler arası ihbarlı konuşma yapmak istiyorum.

I'd like to make a person-to-person call to Japan.

Bir haftada altı ile sekiz saat arası çalışırız.

We study from six to eight hours a week.

Bu telefonla bir şehirler arası konuşma yapmak imkansızdır.

It's impossible to make a long-distance call with this phone.

Zayıf olmak isterseniz yemekler arası aperitifleri kesmeniz gerekir.

If you want to become thin, you should cut back on the between-meal snacks.

- Çatı katı kutularla doludur.
- Tavan arası, kutularla doludur.

The attic is full of boxes.

- Tom'un komşularıyla arası iyidir.
- Tom komşularıyla iyi geçiniyor.

Tom gets along with his neighbors.

Kahvaltı sabah 07:00-11:00 arası servis edilir.

Breakfast is served from 7:30 a.m. to 11:00 a.m.

İtalyanlar havuzda veya plajda olmadıkça parmak arası terlik giymezler.

Italians don't wear flip-flops, unless they're at the pool or beach.

İnsanlar normalde dakikada 12 ile 20 kez arası nefes alır.

People normally breathe 12 to 20 times a minute.

- O zaten mola.
- Ara verilmek üzere.
- Gösterim arası olmak üzere.

It's almost intermission.

Geçen gün yoğun bir eyaletler arası yolun ortasında benzinim bitti.

The other day I ran out of gas in the middle of a busy Interstate.

- Tom'un küçük çocuklarla arası iyidir.
- Tom küçük çocuklarla güzel anlaşır.

Tom is good with young children.

Ama tabii ki benim gibi kadınlar bu cinsiyetler arası ücret farkından

But of course, women like me are partly responsible for the gender pay gap,

Eyaletler arası sınırlarda, kamyonlar dolusu mallar sonu gelmez kuyruklarda beklemek zorunda.

On the borders between states, trucks full of goods have to stand in endless queues.

Amerika'da hazır yemek tüketimi 1977-1995 yılları arası üç katına çıktı.

- In America, the consumption of fast-food has tripled between 1977 and 1995.
- In the American continent, the consumption of fast-food has tripled between 1977 and 1995.

Lütfen buraya bu öğleden sonra saat iki ve üç arası gel.

Please come here between two and three this afternoon.

- Bu iki bölümün bazen arası açıktır.
- Bu iki bölüm bazen birbiriyle kavgalıdır.

Those two departments are sometimes at odds with each other.

Ve dediğim gibi. Charles de Gaulle, serbest ticaretin serbest ticaretle arası iyi değildi.

And as I said, Charles de Gaulle was no good friend of free trade. So he used his power

- Tom bir peynirli ekmek arası bifteği götürdü.
- Tom bir adet peynirli biftek sandviçi yedi.

Tom ate a cheesesteak sandwich.

- Tom yeni patronuyla iyi anlaştı.
- Tom yeni patronuyla iyi geçiniyordu.
- Tom'un yeni patronuyla arası iyiydi.

Tom hit it off well with his new boss.

- Tokyo ve Shin-Osaka arasını Hikari üç saat ve on dakika içinde koşar.
- Hikari treni, Tokyo ile Shin-Osaka arasını üç saat on dakikada alır.
- Tokyo ve Shin-Osaka arası, Hikari treni ile üç saat on dakika sürer.

The Hikari runs between Tokyo and Shin-Osaka in three hours and ten minutes.

- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir davranışı var.
- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir tutumu var.
- Dr Jackson'ın hastalara karşı iyi bir yaklaşımı var.
- Dr Jackson'ın yatmakta olan hastalara karşı iyi bir davranışı var.
- Dr. Jackson'ın hastalarla arası iyidir.

Dr. Jackson has a good bedside manner.