Translation of "ürünlerinin" in English

0.005 sec.

Examples of using "ürünlerinin" in a sentence and their english translations:

Ürünlerinin kalitesi yıllar geçtikçe kötüleşti.

The quality of their products has gone down over the years.

- Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu iddia ediyorlar.
- Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu söylüyorlar.

They claim that all their products are environmentally friendly.

Şirket yeni ürünlerinin çok satacağını düşünüyor.

The company thinks their new product is going to sell like hot cakes.

1940'ta Kuzey Amerika ürünlerinin olduğu yerde.

they are where North American yields were in 1940.

Japonya ABD'nin tarım ürünlerinin en büyük ithalatçısı.

Japan is the largest importer of U.S. farm products.

Balıkçı ürünlerinin menşeini ve tazeliğini garanti eder.

The fishmonger guarantees the origin and freshness of his products.

Çin, ABD'nin geri dönüştürülebilir ürünlerinin çoğunu ithal ediyordu

China used to import a lot of the US's recyclables,

Tom onun şirketinin ürünlerinin niçin iyi satmadıklarını anlayamadı.

Tom couldn't understand why his company's products weren't selling well.

Birçok yazılım şirketi, işlevselliği sınırlı olsa da, ürünlerinin ücretsiz versiyonlarını sunuyorlar.

Many software companies offer free versions of their products, albeit with limited functionality.

Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir.

Foreign businessmen living in Tokyo often complain of the high prices for imported western food.

Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.

Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.