Translation of "üniversiteye" in English

Üniversiteye giderken,

When I was in college,

Üniversiteye gittiğimde,

And I remember when I went to college,

Üniversiteye gidiyorum.

I go to university.

Üniversiteye gideceğim.

I'll go to college.

Üniversiteye dönmeliyim.

I should go back to college.

Keşke üniversiteye gitseydim.

I wish he had gone on to university.

O, üniversiteye gidemedi.

He could not go to college.

O, üniversiteye gider.

He goes to university.

Sanırım üniversiteye gitmelisin.

- I think you should go to college.
- I think that you should go to college.

Hangi üniversiteye gideceksin?

What college are you going to go to?

Üniversiteye gitmek istiyorum.

I want to go to college.

Aslında üniversiteye gitmedim.

I didn't actually go to college.

Birlikte üniversiteye gittik.

- We went to college together.
- We attended school together.

Üniversiteye gittiğini düşünmedim.

I didn't think you went to college.

Hangi üniversiteye gittin?

What college did you go to?

Tom'la üniversiteye gittim.

I went to college with Tom.

Üniversiteye geri dönüyorum.

I'm going back to college.

Üniversiteye gitmek isterim.

I'd like to go to college.

Oğlumu üniversiteye göndereceğim.

I am going to send my son to college.

Oğlumu üniversiteye yerleştirdim.

I put my son through college.

Tom üniversiteye gitmeyecek.

Tom won't go to college.

Nerede üniversiteye gittin?

- Where did you go to college?
- Where did you study?
- Where did you go to university?

Ben üniversiteye gitmedim.

I didn't go to college.

Tom üniversiteye gitmedi.

Tom didn't go to college.

Üniversiteye gitmek zorundayım.

I have to go to college.

Onlarla üniversiteye gittim.

I went to college with them.

Onunla üniversiteye gittim.

I went to college with him.

Üniversiteye gittin mi?

Did you go to college?

Üniversiteye gideceğimi sanmıyorum.

- I don't think I'll go to college.
- I don't think that I'll go to college.

Üniversiteye gidiyor musun?

Do you go to college?

üniversiteye başvuru sürecinde

that every test, quiz, and assignment was going to make or break you

Üniversiteye gidip geliyorum.

I am commuting to university.

Tom üniversiteye gidemedi.

Tom couldn't go to college.

Üniversiteye gitmek istedim.

I wanted to go to college.

Boston'da üniversiteye gittim.

I went to college in Boston.

Boston'da üniversiteye gidiyorum.

I go to college in Boston.

Tom üniversiteye gidecek.

- Tom is going to go to college.
- Tom will go to college.

Ben üniversiteye gittim.

I went to university.

Hangi üniversiteye gidiyorsun?

Which university do you attend?

Sami üniversiteye başladı.

Sami started university.

Daha üniversiteye gitmiyorum.

I haven't gone to college yet.

Üniversiteye gitmemek hapis demekti.

No college meant prison.

O, üniversiteye gitmeye isteksiz.

He is reluctant to go to the college.

O, üniversiteye kabul edildi.

He was granted admission to the university.

Tom şimdi üniversiteye gidiyor.

- Tom is going to college now.
- Tom is now enrolled in college.
- Tom is currently attending college.

Üniversiteye gitmek beyhude değildir.

It isn't futile to go to university.

Bu sonuçlarla, üniversiteye gidemeyeceksin.

With those results, you won't be able to go to university.

Gelecek yıl üniversiteye başlayacağız.

We'll be starting college next year.

Üniversiteye gitmeyi düşünüyor musun?

Are you thinking of going to university?

Gelecek yıl, üniversiteye başlayacağız.

Next year, we'll be starting college.

Aslında üniversiteye gitmek istemedim.

I didn't actually want to go to college.

Tom nerede üniversiteye gitti?

Where did Tom go to college?

Üniversiteye kadar beklemek istiyorum.

I want to wait until college.

Üniversiteye gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to college.

Tom Boston'daki üniversiteye gidiyor.

Tom goes to college in Boston.

Büyükbabam üniversiteye gireceğimi umuyor.

My grandfather hopes that I will enter college.

Tom üniversiteye gitti mi?

Did Tom go to college?

Tom üniversiteye gitmek istemedi.

Tom didn't want to go to college.

Tom asla üniversiteye gitmedi.

Tom never went to college.

Tom üniversiteye gitmek istedi.

Tom wanted to go to college.

Üniversiteye gitmek isteyeceğimi sanmıyorum.

- I don't think that I want to go to college.
- I don't think I want to go to college.

Hangi üniversiteye girmek istiyorsun?

Which university do you want to get into?

Tom üniversiteye giderken çalıştı.

Tom worked his way through college.

Hangi üniversiteye gitmek istiyorsun?

Which university do you want to go to?

Tom Boston'da üniversiteye gidiyor.

Tom is going to college in Boston.

Üniversiteye gitmeyi planlıyor musunuz?

Do you plan to go to college?

Sadece üniversiteye gitmek istedim.

I just wanted to go to college.

Tom üniversiteye geri dönüyor.

Tom is going back to college.

Üniversiteye girmesinin nedeni buydu.

This is the reason why he entered at the university.

Tom'un üniversiteye gideceğine seviniyorum.

I'm glad Tom is going to college.

Tom Boston'da üniversiteye gitti.

Tom went to college in Boston.

Üniversiteye ne zaman gidiyorsun?

When are you going to college?

Tom şimdi üniversiteye hazırlanıyor.

- Tom is now preparing to go to college.
- Tom is preparing to go to college now.

Tom üniversiteye gitmeyi planlamıyor.

Tom doesn't plan to go to college.

Sami'nin oğlu üniversiteye gitti.

Sami's son went to college.

Tom üniversiteye girme noktasındaydı.

Tom was at the point of entering college.

Sami eylülde üniversiteye başladı.

Sami started college in September.

Tom üniversiteye gitmeyi başaramadı.

Tom wasn't able to go to college.

Ebeveynlerimden hiçbiri üniversiteye gitmedi.

Neither of my parents went to college.

Üniversiteye Avustralya'da gitmedin mi?

Didn't you go to university in Australia?

- Ben de yarın üniversiteye gideceğim.
- Yarın ben de üniversiteye gideceğim.

- I will go to the university tomorrow, too.
- I'll go to the university tomorrow, too.

- Tom halen üniversiteye devam ediyor.
- Tom şu anda üniversiteye devam ediyor.

Tom is currently attending college.

Hepimiz üniversiteye gitmek istesek de

people searching and hoping for financial restitution and help,

"Üniversiteye gitmek ve seyahat etmek,

"I want to go to college and travel

Burs onun üniversiteye gitmesini sağlamıştır.

The scholarship enabled her to go to university.

Sanırım baban üniversiteye gideceğini umuyordu.

I think your father hoped you would go to college.

O, üniversiteye gitmeye karar verdi.

She resolved on going to college.

O, burs sayesinde üniversiteye gidebildi.

She was able to go to college thanks to the scholarship.

O, evlendikten sonra üniversiteye gitti.

She went to college after she got married.

Üniversiteye girmek için çok çalıştı.

- He studied hard so that he might enter the university.
- He studied hard in order to get into college.

Kız kardeşim bir üniversiteye gitmektedir.

My sister goes to a university.